Ispartalı Öğretmenlerin Bando Takımı, Düğün ve Etkinliklere Yeni Bir Soluk Getiriyor

Isparta’da Öğretmenlerden Oluşan Bando Takımı Etkinliklere Neşe Katıyor

Farklı yaş gruplarından olmalarına rağmen müzik tutkusuyla bir araya gelen Ispartalı öğretmenler, kurdukları bando takımıyla dikkat çekiyor. Geleneksel düğünlerde alışılmış olan davul ve zurnanın yerini alan öğretmenler; trompet, trombon, saksafon ve klarnet gibi enstrümanlarla etkinliklere modern bir dokunuş katıyor.

Tek tip kıyafetleriyle de görsel bir şölen sunan bando takımı, takım marşlarından yerel türkülere, Balkan ezgilerinden popüler dizi müziklerine uzanan geniş bir repertuvarla dinleyicileri eğlendiriyor.

Geleneksel Müziğe Modern Yorum

Bando takımının kurucularından Selim Gümüş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentteki etkinliklere hem kıyafetleri hem de müzikleriyle renk kattıklarını ifade etti. Daha önce bu tür etkinliklerde sadece davul zurna geleneği olduğunu belirten Gümüş, kendi yaklaşımlarını şöyle anlattı:

“Biz Batı sazlarıyla gidiyoruz. Batı sazları da olsa Türk müziği çalıyoruz. Çocuklar için eğlenceli oluyor. Katılımcılar ne çalındığını çok iyi anlıyor ve beğeniyor.”

Çocukların ve Taraftarların Gözdesi Oldular

Toplum yararına organizasyonlarda yer almaya özen gösterdiklerini vurgulayan Gümüş, ekibin dinamikleri hakkında bilgi verdi. Ekibin 6 kişiden oluştuğunu belirten Gümüş, şunları ekledi:

“Öğretmen olmamız dolayısıyla çocuklarla ilişkilerimiz çok iyi. Tek tip kıyafetler ve eğlenceli şarkılarımız dolayısıyla çocuklar bizi çok seviyor. Onlara Galatasaray, Fenerbahçe marşları da sevdikleri dizilerin müziklerini de çalıyoruz. Böyle olunca çok eğleniyorlar.”

Gümüş, Isparta‘nın yanı sıra Antalya ve Burdur gibi çevre illerdeki etkinliklere de katıldıklarını kaydetti.

“En Büyük Mutluluğumuz Sosyal Sorumluluk Projeleri”

Müzik öğretmeni Kenan Turan ise, bando takımının davul ve zurnaya kıyasla daha zengin bir müzikal içerik sunduğunu dile getirdi. İnsanların özel günlerini daha da keyifli hale getirdiklerini söyleyen Turan, sosyal sorumluluk projelerinin kendileri için ayrı bir anlam taşıdığını belirtti.

“Bizi en fazla sosyal sorumluluk projeleri mutlu ediyor. Engellilerin yüzünde bir gülümseme oluşturabiliyorsak ne mutlu bize. Kimsesiz çocuklara da konser verdik. Öğretmen olduğumuz için çocukların mutluluğu bizim için çok önemli. Müziğin evrensel dilini kullanarak toplumun her kesimiyle renkli, eğlenceli iletişim kurabiliyoruz.”