RTÜK’ün Stratejik Planındaki İmaj Çıkmazı: Karartma Cezaları ve Zayıf İtibar

Uyguladığı yayın karartma cezalarıyla sıkça eleştirilerin odağında olan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) geçen sene yayımladığı 2024-2028 Stratejik Planı, kurumun vatandaşlar nezdindeki imajının zayıf olduğunu ortaya koydu. Planda, kurumsal imajı güçlendirme amacı belirlenirken, “özellikle sosyal medyada RTÜK’ün kurumsal imajını yıpratmaya yönelik dezenformasyon faaliyetlerinin yapıldığı ve buna karşı etkin çalışmalar gerçekleştirilmesi gerektiği” tespiti yapıldı.

Tarafsızlığı uzun zamandır tartışma konusu olan ve en son Sözcü TV ile Halk TV’ye yönelik yayın durdurma kararlarıyla tepki toplayan RTÜK’ün 2024-2028 Stratejik Planı’nda dikkat çekici bulgulara yer verildi. Plan kapsamında, büyük bir bölümü kamu kurum ve kuruluşlarından yetkililerden oluşan bir grupla gerçekleştirilen anketin sonuçları aktarıldı. Ankete katılan kitlede ayrıca yayıncı kuruluşlardan, üniversitelerden ve genel izleyici kitlesinden temsilcilerin de bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Anketin sonuçlarına göre, katılımcıların “RTÜK’ün zayıf yönü hangisidir?” sorusuna verdikleri en yaygın cevabın “kurumsal imaja ilişkin hususlar” olduğu belirtildi.

Benzer bir sonuç, RTÜK’ün kurum personeliyle yaptığı kendi iç anketinde de elde edildi; bu çalışmada da kurumsal imajın zayıf olduğu kaydedildi. Planda bu konuyla ilgili şu değerlendirmeye yer verildi: “Üst Kurul tarafından verilen kararlar, ifade ve haber alma özgürlüğünün önünde bir engel olarak görülebilmekte ya da millî ve manevi değerlere yeterince sahip çıkılmadığı gerekçesiyle aynı şekilde eleştirilebilmektedir.”

SORUNUN KAYNAĞI DEZENFORMASYON OLARAK GÖSTERİLDİ

Bu tespitlerin ardından planda, “kurumsal imajın ve itibarın güçlendirilmesi” hedef olarak konuldu. Bu hedef doğrultusunda, kurumun faaliyetlerine dair bültenlerin hazırlanacağı, haber ve duyuruların yayımlanacağı, sosyal medya platformları için videolar üretileceği ve tanıtım odaklı etkinliklerin düzenleneceği ifade edildi.

Planda ek olarak, “özellikle sosyal medyada kurumsal imajı yıpratmaya yönelik dezenformasyon faaliyetlerinin ortaya çıktığı ve buna karşı etkin çalışmalar gerçekleştirilmesi gerektiği” bir kez daha vurgulandı. RTÜK’ün paydaşlarına karşı takip edeceği belirtilen “açık kapı politikasının” da kurumsal imajı kuvvetlendirme konusunda faydalı olacağı savunuldu.