TBMM’de Kabul Edildi: Zeytinlikler Madenciliğe Açılıyor
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) tarafından Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlama amacıyla hazırlandığı belirtilen ve kamuoyunda büyük tartışmalara yol açan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 17 Temmuz’da TBMM Genel Kurulu’na sunulduktan sonra kabul edilerek kanunlaştı. 21 maddelik teklifin görüşmeleri sırasında, 18 Temmuz gecesi Meclis’te gergin anlar yaşandı.
Protestolar ve “Süper İzin” Tepkisi
Kanun teklifi, zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin önünü açtığı için çevre örgütleri ve Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen köylüler tarafından yaklaşık iki haftadır protesto ediliyordu. Eylemcilerden bazıları, seslerini duyuramadıklarını belirterek açlık grevine başladı. Muhalefet partileri tarafından “Süper İzin” olarak adlandırılan düzenlemeye, özellikle 11. maddesi nedeniyle yoğun tepki gösterildi. TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank ise teklifi, “Bu kanun, yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılmasını getiriyor,” sözleriyle savundu.
Tartışmaların Odağındaki 11. Madde
Teklifin en çok eleştirilen noktası olan 11. madde, elektrik üretimi amacıyla yürütülen madencilik faaliyetlerinin, “doğayla uyumlu” olması koşuluyla zeytinlik alanlarda yapılmasına olanak tanıyor. Bu düzenleme aynı zamanda, taşınmazları kamulaştırılan vatandaşların zeytinliklerinin madencilik şirketlerine kiralanmasının da yolunu açıyor.
Yapılan Değişiklikler ve Yeni Yükümlülükler
Gelen tepkiler üzerine 11. maddede değişikliğe gidildi. AK Parti’nin önergesiyle Maden Kanunu’na eklenen geçici 45. madde, özellikle Muğla’daki belirli bölgelerdeki zeytinliklerde madenciliğe izin verirken, şirketlere bazı yükümlülükler getirdi. Kabul edilen değişikliğe göre, şirketlerin kurmak zorunda olduğu yeni zeytin sahaları, taşınan ve taşınamayan zeytin ağacı sayısının en az iki katı zeytin ağacından oluşmak zorunda. Ancak uzmanlar, bu büyüklükte bir alan bulmanın zorluğuna dikkat çekiyor. Düzenlemeye göre, faaliyetlerin başka bir alanda yapılamaması durumunda, ağaçların aynı il/ilçede taşınması ve geçici tesislerin kurulması “kamu yararı” gerekçesiyle mümkün olacak.
ÇED Süreçleri ve Ormanlarda Bedelsiz İzinler
Yeni kanun, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinde de önemli değişiklikler içeriyor. İlgili kamu kurumlarının üç ay içinde görüş bildirmemesi halinde onay vermiş sayılmasını öngören madde, çevre koruma denetim mekanizmalarını zayıflatabileceği endişesiyle eleştiriliyor.
“Çevresel etki değerlendirmesi sürecinde ilgili kurumlar görüşlerini en geç üç ay içinde verir… Bu süreler içinde görüş bildirmeyen kurumun görüşü olumlu kabul edilir.”
Ayrıca, devlet ormanlarında madencilik faaliyetleri için hem arama hem de işletme aşamalarını kapsayacak şekilde bedelsiz izin verilmesi de bir diğer tartışma konusu. CHP Milletvekili Orhan Sarıbal, bu durumu “Orman Kanunu’nun 169. maddesine açık aykırılık” olarak nitelendirerek, “İktidara geldiklerinde yıllık 12 milyon metreküp olan orman kesimi, bugün 25 milyona çıktı” dedi.
Türkiye’nin Enerji Portresi ve Kömür Bağımlılığı
İktidar kanadı, teklifi enerji ithalatını azaltma ve arz güvenliğini sağlama amacıyla savundu. Ancak Ember’in verilerine göre Türkiye’nin enerji üretimindeki kömür gerçeği dikkat çekiyor:
- Türkiye’nin elektrik üretiminin %36,6’sı kömürden sağlandı.
- 2023 yılında kömürden elektrik üretimi nedeniyle 118 milyon ton karbondioksit salımı gerçekleşti.
- Türkiye, planlanan yeni kömür yatırımlarında dünyada üçüncü sırada yer alıyor.
- Son 10 yılda ithal kömürden elektrik üretiminin payı %12’den %22’ye yükseldi.
- Kömür ithalatında Rusya’nın payı 2023’te %73’e ulaştı.
Meclis’te Arbede ve Anayasa Tartışmaları
Teklifin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda tansiyon yükseldi. CHP’li vekillerin kürsüyü işgal etmesi üzerine AK Partili ve muhalefet milletvekilleri arasında arbede yaşandı. Muhalefet, Anayasa’nın tarım arazilerinin korunmasını güvence altına alan 45. maddesine aykırı olduğunu belirterek, kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını açıkladı.
Zeytin Ağaçları Taşınabilir mi?
Kanunun gündeme gelmesiyle başlayan bir diğer tartışma ise zeytin ağaçlarının taşınıp taşınamayacağı oldu. Yerbilimci Celal Şengör de ağaçların bilimsel yöntemlerle taşınabileceğini belirtmişti. Uzmanlara göre zeytin ağaçları (Olea europaea), güçlü kök yapısı ve Akdeniz iklimine adaptasyonu sayesinde yer değiştirme stresine dayanıklıdır. Ancak bu sürecin son derece dikkatli planlanması ve ekosistem üzerindeki risklerin iyi değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.