Ramazan Gülten İçin Adli Süreç Devam Ediyor: Üçüncü Tahliye Talebi Yapıldı
Üsküdar Salacak sahilindeki kaçak yapılaşmaya karşı yürüttüğü mücadeleyle bilinen ve 19 Mart’ta gerçekleştirilen operasyonlar neticesinde tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı ve İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten için avukatları tarafından üçüncü kez tahliye talebinde bulunuldu.
Avukatlardan Savcılığa Kapsamlı Dilekçe
Ramazan Gülten’in avukatları Hüseyin Ersöz ve Enes Ermaner, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulmak üzere İstanbul (Nöbetçi) Sulh Ceza Hakimliğine verdikleri dilekçede önemli noktalara dikkat çekti. Dilekçede şu ifadelere yer verildi:
“Müvekkilimiz Ramazan Gülten’in uzun yıllar kamuda görev yapan, hakkında bugüne dek hiçbir adli ya da idari soruşturma yürütülmemiş, sabıkasız ve toplumda saygın bir konuma sahip bir kamu görevlisi olduğu; hakkında ilk kez bu soruşturma kapsamında, tamamen maddi dayanaktan yoksun, sübjektif ve soyut nitelikli bazı beyanlara ve adının dahi geçmediği bilirkişi raporlarına dayanan suç isnadında bulunulduğu anlaşılmaktadır.”
Tahliye Gerekçesi: ‘Eşi Doğum Yapmak Üzere’
Dilekçede, Gülten’in eşinin doğum yapmak üzere olduğu özellikle vurgulandı. Bu insani durumun tahliye için önemli bir gerekçe olduğu belirtildi:
“Müvekkilimiz neredeyse 3 aydır tutuklu olup, eşi şu an 38-39 haftalık, bir başka ifadeyle neredeyse dokuz aylık bir gebelik sürecindedir ve doğuma sayılı günler kalmıştır. Kaldı ki müvekkil hakkında dosyada bulunan tüm deliller dolaylı, varsayıma dayalı ve kurgusal niteliktedir. Savunmalarımızla bu delillerin tamamı tek tek çürütülmüş, atılı suça dair doğrudan, maddi bir kanıt sunulamamıştır. Kaçma şüphesi yönünden de müvekkilin durumu incelendiğinde, eşinin doğumuna günler kalmışken, ailesini geride bırakarak kaçacağı varsayımı hayatın olağan akışına açıkça aykırıdır. Aksine, müvekkilin bu süreçte eşinin yanında bulunması hem insani hem de tıbbi bir zorunluluktur; zira gebelik yüksek riskli seyretmekte ve erken doğum ihtimali bulunmaktadır. Bir babanın, tamamı varsayıma ve dolaylı delillere dayanan bir iddia yüzünden özgürlüğünden mahkûm bırakılarak çocuğunun dünyaya gelişini görmesinin engellenmesi aile yaşamına yönelik oldukça ciddi bir müdahale olup telafisi güç, hatta imkânsız zararlara yol açacak mahiyettedir.”