Sözün Gücü ve Siyasetin Sorumluluğu
Anadolu’nun büyük ozanlarından Yunus Emre Hazretleri’nin sözün kudretine dair asırlar öncesinden gelen mısraları, günümüz siyaset sahnesine adeta bir ders niteliği taşıyor. Koca Yunus’un o bilgece sözleri şöyledir:
Söz ola kese Savaşı
Söz ola kestire Başı
Söz ola ağulu (zehirli) aşı
yağ ile bal ede bir Söz
Özellikle son dize, siyasetçilerin kuşanması gereken en önemli zırhı tarif eder. Bir siyasetçi, önüne gelen en olumsuz konuyu bile hazırcevaplığı ve belagati ile yönetebilmeli, zehirli aşı bala çevirebilmelidir. Eğer bu yetenek mevcut değilse, siyaset sahnesine çıkmak doğru bir tercih olmayabilir. Zira ağzı doldurarak sokak diliyle konuşmak herkesin yapabileceği bir eylemdir.
TBMM’de Yankılanan ‘Ayı Tartışması’
Bu derin hatırlatmaları yapmamızın sebebi ise son günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nde (TBMM) yaşanan üzücü bir olaydır. Sanayi Komisyonu Başkanı Mustafa Varank ile CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır arasında geçen ve kamuoyuna “Ayı tartışması” olarak yansıyan diyalog, siyasi üslubun geldiği noktayı gözler önüne sermiştir.
Hakaretin Anlamsızlığı ve Meclis Adabı
Öncelikle belirtmek gerekir ki, kişilerin birbirlerine hayvan isimleriyle hakaret etmeye çalışması son derece yersizdir. Evrende Yüce Yaratıcı’nın lüzumsuz yere var ettiği hiçbir canlı yoktur. Her varlık, doğanın dengesi içinde bir görevi yerine getirmekle yükümlüdür. Bu nedenle, hayvan isimleriyle hakaret ettiğini düşünenler aslında başkalarını değil, kendilerini küçük düşürmektedir.
Buradaki asıl endişe verici durum, bu tür tartışmaların Gazi Meclis’in çatısı altında yaşanması ve kurumun saygınlığına gölge düşürmesidir. Unutulmamalıdır ki, orası ne bir savaş meydanıdır ne de bir boks ringidir.
Liderlik ve Toplumsal Yansıma
Sonuç olarak, lider konumundaki kişilerin sergilediği tavırların tüm topluma yansıdığı unutulmamalıdır. Halk arasında sıkça söylenen bir söz durumu özetler niteliktedir: “İmam namazda yellenirse, cemaat halıya pisler.” Bu deyiş, temsil makamında olanların omuzlarındaki ağır sorumluluğu bir kez daha hatırlatmaktadır.