Yarım Asırlık Bir Tutku: Bakırcılık Zanaatı
İlkokul eğitimini tamamladıktan sonra çalışma hayatına atılan Hasan Yanar, yarım asırdır bakıra şekil vererek mesleğini adeta bir sanata dönüştürüyor. Kendi ifadesiyle, bu uzun soluklu serüven küçük bir dükkanda başlayan merakla şekillendi.
Mesleğe İlk Adımlar ve Ustalık Süreci
Yanar, mesleğe başlama hikayesini şu sözlerle anlatıyor: “İlkokulu bitirdikten sonra kısa bir süre tamirci olarak çalıştım. Ancak karşı dükkandaki bakırcıların sanatı beni daha çok cezbetti ve böylece bakırcılık mesleğine adım attım.”
Ustasının yanında bakır termosifon ve kahveci kazanları gibi ürünler yaparak zanaatın inceliklerini öğrendiğini belirten Yanar, askerlik görevini tamamladıktan sonra da mesleğine devam etti. Bu süreçte banyo kazanı ve termosifon üretirken el sanatlarına olan ilgisi giderek arttı.
Zanaattan Sanata Evrilen Bir Kariyer
Ustasının aynı zamanda güveç ve birkaç cami alemi gibi sanatsal ürünler de yaptığını gören Yanar’ın sanata olan meyli daha da güçlendi. Kendi yolculuğunu ise şöyle özetliyor:
“Ustam mesleği bıraktıktan sonra, sanata olan derin sevgimden dolayı kendimi bu alanda geliştirmeye ve eğitmeye başladım. Geleneksel ürünlerin yanı sıra daha sanatsal eserler üretmeye odaklandım.”
Hasan Yanar, 50 yıldır süren bu tutkulu yolculuğunda, bir zamanlar çırağı olduğu mesleği, bugün bir sanatçı kimliğiyle sürdürmeye devam ediyor.