BYD’nin Zirve Yolculuğu Sekteye mi Uğradı? Analistlerden Kritik Uyarılar Geliyor

Elektrikli Araç Devi BYD’nin Zirve Mücadelesi ve Artan Zorluklar

Çin’in lider otomobil üreticisi BYD için zirvede kalmak giderek zorlaşıyor ve ufukta yeni engeller beliriyor. Şirketin aylık satış rakamlarında son dönemde gözlemlenen durgunluk, yaz aylarının tüketici alımları için geleneksel olarak yavaş bir dönem olması sebebiyle yakın zamanda tersine dönecek gibi görünmüyor.

Ayrıca, Pekin yönetimi de indirim stratejilerine sıcak bakmıyor. Çin hükümeti, geçtiğimiz hafta elektrikli araç sektöründeki “irrasyonel rekabeti” kontrol altına alma sözü verdi. Bu durum, yetkililerin ekonomik ve endüstriyel büyümeyi tehdit eden deflasyonist fiyat savaşlarıyla mücadele etme kararlılığını gösteriyor.

BYD’nin Liderlik Koltuğu Sallantıda mı?

BYD’nin bazı uluslararası pazarlardaki girişimlerinin beklenenden daha zorlu ilerlemesi, Çin’in bir numaralı otomobil üreticisinin liderliğinin sorgulanmasına neden oluyor. Shenzhen merkezli dev, şu anki gidişatla 2025 yılı için belirlediği iddialı yıllık satış hedefini yakalayamayacak gibi duruyor. BYD’nin yıl sonuna kadar her ay satması gereken elektrikli ve hibrit araç sayısı 560 bin adede ulaştı; bu rakam, şirketin normalde tek bir ayda ulaşabildiği seviyelerin oldukça üzerinde. Karşılaştırma yapmak gerekirse, BYD’nin bugüne kadarki en yüksek aylık satışı, geçen yıl Aralık ayında 515 bin adedin biraz altındaydı.

Analistlerden Şüpheci Değerlendirmeler

Piyasa analistleri, BYD’nin 2025 yılında 5,5 milyon adetlik satış hedefine ulaşıp ulaşamayacağı konusunda giderek daha şüpheci hale geliyor ve konsensüs tahminleri aşağı yönlü revize ediliyor. Morgan Stanley, daha az sayıda yeni modelin piyasaya sürüleceğine işaret ederek tahminini geçen ay 5,3 milyona düşürdü.

Bloomberg Intelligence’dan Joanne Chen, “Mevzuat incelemesi araç etiket fiyatlarındaki doğrudan indirimleri hafifletecek ancak rekabet ortadan kalkmıyor ve satış ivmesini sürdürmek için perakende promosyonlara hala ihtiyaç var. Yeni modellerin piyasaya sürülmesi ve istikrarlı teknoloji yükseltmeleri de çok önemli.” diyerek BYD’nin kârlılıktan fedakârlık etmesi gerekebileceğini belirtti.

Edmond de Rothschild Asset Management fon yöneticisi Bing Yuan ise birçok piyasa gözlemcisinin artık 5 milyon civarında bir satışı daha gerçekçi bulduğunu ifade etti.

Çin İç Pazarında Teslimatlar Düşüyor

Yurtdışı ve ticari satışlar hariç tutulduğunda, BYD’nin Çin’deki ana otomobil teslimatları daralıyor. Haziran ayında, Zhejiang Geely Holding Group, Xpeng ve Xiaomi gibi rakiplerin pazarda güç kazanmasıyla BYD’nin satışları yıllık bazda yüzde 8 düştü. HSBC Holdings Plc verilerine göre, yılın ilk yarısında pazar payını en çok artıran şirket Geely olurken, BYD en çok pay kaybeden markalar arasında yer aldı.

Denizaşırı Satışlar Güçlü Ama Yeni Engeller Var

Uluslararası pazarlarda ise durum daha olumlu görünüyor ve BYD, 800 bin adetlik denizaşırı satış hedefine ulaşma yolunda ilerliyor. Şirket, bu hedefin şimdiden yaklaşık yüzde 60’ını tamamlamış durumda. Ancak yüksek marjlı uluslararası satışlar, şirketin iç pazardaki agresif indirimlerini dengelemesine yardımcı olsa da, bazı dış pazarlar yeni zorluklar çıkarıyor. Örneğin, Suudi Arabistan pazarında büyük hedefleri olan BYD, yüksek maliyetler, yetersiz şarj altyapısı ve aşırı sıcaklıklar gibi engellerle karşılaşıyor. Potansiyel bir dev pazar olan Hindistan ise BYD’nin genişleme çabalarını sürekli olarak engelliyor. Avrupa’da ise düşük bir başlangıçtan hızlı büyümeye rağmen, gümrük tarifeleri ve yerleşik markaların güçlü rekabeti gibi önemli zorluklar bulunuyor.

Fiyat Savaşları ve Hükümetin Uyarısı

İç pazarda BYD, elektrikli araç fiyat savaşının merkezinde yer almayı sürdürüyor. Mayıs sonunda fiyatları yüzde 34’e varan oranlarda düşürmesi, sektör genelinde yeni bir indirim dalgasını tetikledi. Bu hamle, Çin Komünist Partisi’nin yayın organı People’s Daily tarafından “fare yarışı rekabeti” eleştirisiyle dolaylı olarak uyarıldı.

Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nden Tianlei Huang, yetkililerin fiili bir fiyat tabanı oluşturmak için idari araçlara başvurabileceğini veya önde gelen üreticiler arasında kapasite azaltımını koordine edebileceğini belirtti, ancak bu önlemlerin kolay olmayacağını da ekledi.