Trump’ın İkinci Döneminde Piyasaların İlk Altı Ayı
Donald Trump‘ın 20 Ocak’ta ikinci kez başkanlık koltuğuna oturmasının ardından geçen altı aylık süreç, ABD piyasaları için oldukça hareketli geçti. Bu dönemde, piyasalar hem sert düşüşlere hem de tarihi toparlanmalara sahne oldu. Trump’ın seçim zaferi sonrası vaat ettiği kurumsal vergi indirimleri ve düzenlemelerin azaltılması beklentileri, başlangıçta endekslere olumlu yansımış, S&P 500, Dow Jones ve Nasdaq endeksleri rekor seviyelere ulaşmıştı.
Tarife Savaşları ve Piyasa Şoku
Ancak bu olumlu hava, Trump’ın art arda açıkladığı gümrük tarifeleriyle dağıldı. Enflasyon ve resesyon endişeleri piyasaları etkisi altına aldı. Özellikle Trump’ın “kurtuluş günü” olarak tanımladığı 2 Nisan‘da duyurduğu karşılıklılık esasına dayalı tarifeler, küresel piyasalarda bir şok dalgası yarattı. Bu kararların ardından sadece iki gün içinde S&P 500 endeksi %10 değer kaybederken, ABD piyasalarından yaklaşık 6 trilyon dolar silindi. Bu düşüş, endeksin en hızlı kayıplarından biri olarak tarihe geçti.
Tarife Ertelemesiyle Gelen Tarihi Toparlanma
Analistler, tarife duyurularının yarattığı belirsizlik ortamını “yarı kalıcı belirsizlik” olarak nitelendirdi. Piyasalardaki dalgalanmayı ölçen VIX Endeksi, tarife duyurusu sonrası 21 seviyelerinden 50’nin üzerine fırladı. Yatırımcılar, artan gümrük vergilerinin maliyetleri yükselterek enflasyonu tetikleyeceği ve ekonomik büyümeyi yavaşlatacağı endişesi taşıyordu.
Piyasaları rahatlatan hamle, Trump’ın 9 Nisan‘da Çin dışındaki ticaret ortaklarına yönelik ek tarifeleri 90 gün ertelediğini duyurmasıyla geldi. Bu duyuru, borsada tarihi bir yükselişi tetikledi. 9 Nisan kapanışında Dow Jones endeksi yaklaşık %8, S&P 500 endeksi %9,5 ve Nasdaq endeksi %12‘den fazla artış gösterdi. Ancak bu toparlanmaya rağmen S&P 500, 20 Ocak’taki seviyesinin altında kalmaya devam etti.
Ticaret Anlaşmaları ve Ekonomik Veriler
Tarife erteleme süresinin dolmasına sayılı günler kala ABD, şu ana kadar sadece birkaç ülkeyle anlaşma sağlayabildi. Anlaşma yapılan ülkeler şunlardır:
- İngiltere
- Çin
- Vietnam
- Endonezya
Bu süreçte ABD ekonomisi de karmaşık bir tablo çizdi. Ülke ekonomisi, 2025’in ilk çeyreğinde %0,5 daralarak son üç yılın ilk küçülmesini yaşadı. Enflasyon ise haziran ayında %2,7‘ye yükselirken, işsizlik oranı %4 civarında seyretti.
Sektörel Etkiler ve Fed Gerilimi
Gümrük vergileri, çelik ve enerji gibi sektörleri pozitif etkilerken, teknoloji ve perakende gibi sektörlerde tedarik zinciri sorunlarına yol açtı. Aynı dönemde Trump ile ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell arasındaki gerilim de piyasalardaki belirsizliği körükledi. Trump, faiz oranlarını yeterince hızlı düşürmediği için Powell’ı sıkça eleştirdi. Ancak daha sonra Powell’ı görevden almasının “pek olası olmadığını” belirterek piyasaları sakinleştirdi.
“Muhteşem Yedili” Arasında Performans Farklılıkları
Trump’ın ikinci döneminin ilk altı ayında “muhteşem yedili” olarak adlandırılan teknoloji devleri arasında farklı performanslar gözlendi. Nvidia, hisselerindeki %25‘lik artışla yatırımcısını en çok sevindiren şirket oldu ve 4 trilyon dolar piyasa değerini aştı. Microsoft yaklaşık %19, Meta ise %15‘e yakın değer kazandı. Öte yandan, Tesla hisseleri %23‘e yakın düşüşle en zayıf performansı sergiledi. Apple ve Alphabet hisselerinde de düşüşler yaşandı.
Sonuç olarak, dalgalı geçen altı ayın sonunda Dow Jones endeksi yaklaşık %2, S&P 500 endeksi %5 ve Nasdaq endeksi %6,5 yükselişle dönemi kapattı. Nisan ayında görülen dip seviyelerden toparlanan endeksler, yatırımcılara zorlu ama kazançlı bir yarıyıl yaşattı.