Tokat’ın Geleneksel Sanatı İzmir’de Can Buluyor: Gerçek Yazmacılığın Sırları

Tokat’ın yüzlerce yıllık kültürel mirası olan Tokat yazmacılığı, köklerinden uzakta, İzmir’de bir sanatçının ellerinde yeniden hayat buluyor. Sanatçı Ardahanlı, bu değerli el sanatını geleneksel yöntemlere sadık kalarak yaşatırken, gerçek yazmacılığın inceliklerini ve onu taklitlerinden ayıran özellikleri anlatıyor.

Gerçek Yazmacılığın Sırları: Kalıp ve Boya

Ardahanlı, günümüzde pek çok kişinin Tokat yazmacılığını basit bir baskı işlemi zannettiğini, ancak otantik tekniğin büyük bir emek ve bilgi birikimi gerektirdiğini vurguluyor. Geleneksel sanatın, endüstriyel üretimden nasıl ayrıldığını şu sözlerle ifade ediyor:

“Günümüzde Tokat yazmacılığını kalıp ve kumaş boyası alıp, süngerle boyayı kalıba sürüp kumaşa basmak sanıyorlar. Her işin bir Çin malı var. Kalıplarımız ıhlamur ağacından el oymasıyla yapılıyor, makinadan çıkma değil. Boyalar da kök boya, kendimiz hazırlıyoruz. Ben her sene 3-4 sefer Tokat’a gidip ustamın atölyesinde boyaları hazırlarım, öğrencilerime de o boyaları veririm.”

Kumaşla Bütünleşen Sanat: Kalıcılık ve Dokunuş

Gerçek bir yazma eserini taklidinden ayıran en önemli unsurlardan biri de kumaşın dokusu ve boyanın kalıcılığıdır. Ardahanlı’ya göre, doğru tekniklerle işlenen bir kumaş nesiller boyu canlılığını koruyabilir.

“Kumaş kök boyayı olduğu gibi emer, dokunduğunuzda boyanın katını hissetmezsiniz. Baskıya geçmeden ve sonrasında kumaşta yapılması gereken işlemler var. Onları da doğru yaparsanız o kumaş artık sizinle, hatta sizden sonra da yaşar. Yıkadıkça rengi parlar. Çakma dediğim kumaşın üstünde boya kat bırakır, zamanla da rengi solar.”