Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen ve diplomatik yankı uyandıran bir açıklamada, İsrail’in Suriye’deki iç savaşı kendi stratejik çıkarları doğrultusunda şekillendirme amacı taşıdığı ve parçalanmış bir Suriye arzuladığı iddia edildi. Bu iddia, Orta Doğu’daki güç dengeleri ve uzun süredir devam eden Suriye krizinin geleceği hakkında ciddi soru işaretleri doğuruyor.
ABD’li Yetkililerden Gelen Kritik Değerlendirme
Washington kaynaklı raporlara göre, üst düzey yetkililer tarafından yapılan değerlendirmelerde, İsrail’in bölgesel güvenliğini artırmak adına Suriye’nin toprak bütünlüğünü kaybetmesini bir fırsat olarak gördüğü belirtiliyor. Açıklamada, İsrail’in, birleşik ve güçlü bir Suriye devletini, özellikle İran’ın bölgedeki nüfuzuyla birleştiğinde, kendisine yönelik bir tehdit olarak algıladığı vurgulandı.
Stratejik Hedefler ve Güvenlik Endişeleri
İsrail’in Suriye politikasının arkasında yatan temel motivasyonlar şu şekilde sıralanabilir:
- İran Etkisini Kırmak: Tahran’ın Şam üzerindeki askeri ve siyasi etkisini zayıflatmak.
- Golan Tepeleri Güvenliği: Sınır hattında istikrarlı ve tehdit oluşturmayan küçük yapılar görmek.
- Hizbullah’ın Lojistiğini Kesmek: Lübnan’daki Hizbullah’a giden silah ve lojistik koridorunu engellemek.
Bu iddialar, İsrail’in Suriye’ye yönelik zaman zaman gerçekleştirdiği hava saldırılarının da bu stratejinin bir parçası olabileceği yorumlarına neden oldu.
Yapılan açıklamada, “İsrail’in uzun vadeli güvenlik perspektifi, komşusu Suriye’nin bütüncül bir yapı yerine, daha kolay yönetilebilir ve daha az tehditkar unsurlara bölünmesini tercih ettiğini açıkça ortaya koymaktadır.” ifadelerine yer verildiği öne sürüldü.
Bölgesel Dengeler Üzerindeki Etkisi
ABD’den gelen bu “itiraf gibi” açıklamanın, iki müttefik ülke olan ABD ve İsrail arasındaki ilişkilerde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu. Aynı zamanda, Suriye’de barış ve istikrar arayışlarını yürüten diğer uluslararası aktörlerin bu duruma nasıl tepki vereceği de bölgenin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Parçalanmış bir Suriye senaryosunun, bölgede yeni çatışma alanları yaratma ve istikrarsızlığı daha da derinleştirme potansiyeli taşıdığı konusunda uzmanlar uyarıyor.