Maydonoz Döner Davasında Şok İddialar: 70 Şüpheliye FETÖ’den Rekor Hapis Cezası İstendi

Maydonoz Döner Soruşturmasında İddianame Hazırlandı: 70 Kişiye Hapis İstemi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, kamuoyunda bilinen Maydonoz Döner markasıyla ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Hazırlanan iddianamede, 46’sı tutuklu olmak üzere toplam 70 şüpheli hakkında ağır suçlamalar yöneltildi. İddianame, MASAK raporları, tanık ifadeleri, şüpheli beyanları, HTS kayıtları ve teknik takibe takılan konuşmalar gibi somut delillere dayandırılıyor.

Şirketlerin Kuruluş Amacı: FETÖ İltisaklı Ailelere Finansal Destek

İddianameye göre, Maydonoz Döner şubelerinin kuruluş amacı, FETÖ ile iltisaklı kişilere ve ailelerine finansal destek sağlamaktı. Şirket, ‘Referans Temelli Büyüme‘ olarak adlandırdığı bir modelle, ortaklarını ve yatırımcılarını örgüt tarafından onaylanan kişiler arasından seçiyordu. Bu yöntemle, örgütsel geçmişi olmayan veya dosyaları kapanmış örgüt üyeleri adına gıda şirketleri kurulduğu belirtildi.

İstanbul ve Antalya gibi büyük şehirlerde kurulan bu şirketler, isim hakkı (franchise) sistemiyle kısa sürede yüksek cirolara ulaşarak hızla büyüdü. Markanın tanınırlığı arttıkça, bazı ortakların hisselerini yüksek bedellerle devrederek örgüte kaynak aktardığı iddia edildi. İddianamede şu ifadelere yer verildi:

“Şirketin isim hakkı bedelinin piyasa benzerlerine göre çok düşük tutulduğu, bayilik verilecek kişilerin örgütsel kapsamda işlem gören veya örgütle iltisakını sürdürenlerden seçildiği, bu kişilerin örgütle bağı kuvvetli ve sadakatine güvenilen kişilerden oluştuğu belirtilmiştir.”

Örgütsel Toplantılar ve Yurt Dışına Para Transferi

Soruşturma, yurt dışında firari olan örgüt üyelerinin aile bireyleri üzerinden para transferleri yaparak şirkete gayriresmi ortak olduklarını ortaya koydu. Şirket ortaklarının büyük bir kısmının, haklarında işlem yapılmış asker, polis ve emniyet mahrem yapılanması üyelerinden oluştuğu vurgulandı. Etkin pişmanlıktan yararlanan veya örgütü deşifre eden ortakların ise baskıyla şirketten uzaklaştırıldığı tespit edildi.

İddianamede, şubelerin denetiminin örgütte üst konumda bulunan bir kişiye verildiği ve bu kişi aracılığıyla yurt dışına para transferleri yapıldığı anlatıldı. Ayrıca, iş yeri toplantıları adı altında periyodik olarak örgütsel toplantılar düzenlendiği ve toplanan paraların bir kısmının örgütün güncel yapılanmasına aktarıldığı belirtildi.

MASAK Raporu ve Şüphelilerin Durumu

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan MASAK raporu da iddianamede yer aldı. Rapora göre:

  • Şirketin toplam 9.671 çalışanı bulunmaktadır.
  • Bu çalışanlardan 2.613’ü hakkında soruşturma kaydı mevcuttur.
  • Çalışanlardan 326’sının örgütle iltisaklı suçlardan kaydı vardır.
  • Şubelerin 554 farklı resmi ortağından 232’si hakkında örgüt soruşturması yürütülmüştür.

İddianamede, şüphelilerden bazılarının durumu da detaylandırıldı. KHK ile ihraç edilip OHAL Komisyonu kararıyla göreve iade edilen öğretmen Gökhan Bünyamin ile KHK ile TRT’den ihraç edilen İlhan Bahadır ve Ahmet Terzi gibi isimlerin şirketin resmi ve gayriresmi ortakları arasında yer aldığı kaydedildi. Tape kayıtlarında, şüphelilerin riskli gördükleri para transferlerini elden yapmaya yönelik konuşmaları ve haklarında adli işlem yapılan kişileri gizlice çalıştırdıkları da deliller arasına girdi.

İstenen Cezalar ve Hukuki Süreç

Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. 46’sı tutuklu 70 şüpheli için “silahlı terör örgütüne üye olma” ve “Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet” suçlarından ayrı ayrı ceza talep edildi. Savcılık, her bir şüpheli için 14 yıl 2 aydan 28 yıl 4’er aya kadar hapis cezası istedi. İddianamede ayrıca, 8 şüpheli hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği bilgisi paylaşıldı.