Bahçeli’nin ‘Alevi ve Kürt Yardımcı’ Önerisi ve ‘Lübnan Modeli’ Eleştirilerine Yanıtı

Bahçeli’den ‘Alevi ve Kürt Cumhurbaşkanı Yardımcısı’ Tartışmalarına Sert Yanıt

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kendisinin önerdiği öne sürülen ‘Alevi ve Kürt cumhurbaşkanı yardımcısı’ teklifi üzerine başlayan tartışmalara ve eleştirilere yönelik kapsamlı bir açıklama yaptı. Bahçeli, bu önerinin ‘Lübnan modeli’ olarak nitelendirilmesine sert tepki gösterdi.

Tartışmalar, gazeteci İsmail Saymaz’ın, Bahçeli’nin partisinin kapalı bir toplantısında “Cumhurbaşkanı’nın iki yardımcısı olsun, biri Kürt, diğeri Alevi olsun” dediğini aktarmasıyla alevlenmişti. Saymaz, bu ifadenin Kürtlerin ve Alevilerin bürokrasiden dışlanamayacağı mesajını taşıdığını belirtmişti.

‘Lübnan’la İlişkilendirmek Kasten Saptırmadır’

Bahçeli, önerisinin Lübnan’ın siyasi yapısıyla ilişkilendirilmesini kasıtlı bir çarpıtma olarak değerlendirdi. Yaptığı açıklamada, “Bu fikri ve siyasi teklifi Lübnan’la ilişkilendirmek bir defa çarpıtma ve samimi bir düşünceyi kasten saptırmadır. Türkiye’yi, Lübnan veya benzeri bir başka ülkenin karmaşık ve kaotik istikrarsız yapısına çevirmeye gücü yetecek, buna cesaret ve teşebbüs edecek hiç kimse olamaz, olamayacaktır” ifadelerini kullandı.

Teklifin Arka Planı ve ‘Terörsüz Türkiye’ Vurgusu

Bahçeli, yaptığı detaylı açıklamada MHP’nin her türlü ayrımcılığa ve bölücülüğe karşı duruşunun net olduğunu vurguladı. 18 Temmuz 2025’te yapıldığı belirtilen kapalı toplantıdaki sözlerine açıklık getiren Bahçeli, ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine ulaşma sürecinde bu değerlendirmenin yapıldığını belirtti.

“Türkiye’mizi yoran, yıpratan, enerjisini çalan, fahiş mahiyetli sosyal ve ekonomik maliyetlere neden olan etnik ve mezhep temelli dayatmalara karşı Terörsüz Türkiye’nin adım adım ilerlediği bir dönemde, iki Cumhurbaşkanı Yardımcısından birisinin Alevi, diğerinin de Kürt olabileceği değerlendirilmiştir,” diyen Bahçeli, bu düşüncenin milli birliği pekiştirme amacı taşıdığını ifade etti.

‘Alevi de Bizim, Kürt de Bizimdir’

Eleştirilere yanıtını sürdüren Bahçeli, Cumhuriyet Halk Partisi’ni Alevi ve Kürt vatandaşlar üzerinden siyaset yapmakla suçladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu ve vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin eşit olduğunu belirten MHP lideri, sözlerini şöyle tamamladı:

“Alevi de bizim, Kürt de bizimdir. Cami de bizim, Cemevi de bizimdir. Biz hep birlikte Türk milletiyiz. Biriz, beraberiz, kardeşiz, çok büyük bir aileyiz.” Bahçeli ayrıca, kapalı toplantıdaki sözlerinin bir gazeteciye sızdırılmasının manidar olduğunu ve notları arasında yer aldığını ekledi.

Tartışılan Sistemler: Lübnan ve Irak Modelleri

Lübnan Modeli

Lübnan’da siyasi sistem, mezhepsel güç paylaşımına dayanmaktadır. 1943’teki ‘Milli Pakt’ ve 1989’daki Taif Anlaşması uyarınca kilit makamlar dini gruplara ayrılmıştır:

  • Cumhurbaşkanı: Maruni Hristiyan
  • Başbakan: Sünni Müslüman
  • Meclis Başkanı: Şii Müslüman

Bu yapı, ülkedeki dengeyi sağlamayı amaçlasa da sık sık siyasi tıkanıklıklara yol açmaktadır.

Irak’taki Sistem

Irak’ta da 2003 sonrası kurulan düzende etnik ve mezhebi temsile dayalı bir güç paylaşımı mevcuttur. Bu gayriresmi anlaşmaya göre:

  • Cumhurbaşkanlığı: Kürtler
  • Başbakanlık: Şiiler
  • Meclis Başkanlığı: Sünni Araplar

Bu sistem de farklı grupları entegre etmeyi hedeflerken, mezhepçilik ve siyasi istikrarsızlık gibi sorunlarla eleştirilmektedir.