Motosiklet Kazalarında En Sık Görülen Yaralanmalar
Günümüzde ekonomik, hızlı ve pratik bir ulaşım aracı olarak motosikletlerin kullanımı giderek artmaktadır. Ancak bu artış, ne yazık ki ciddi kazaları ve sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Feridun Çilli, motosiklet kazalarının en önemli travma nedenlerinden biri olduğuna dikkat çekti.
Cilt Yanıkları ve Kırıklar Ön Planda
Prof. Dr. Çilli, kazalarda en sık rastlanan yaralanmaları şöyle sıraladı: “Motosiklet kazalarında en sık karşılaşılan travmaların başında sürtünmeye bağlı cilt yanıkları geliyor. Bu yaralar yavaş iyileşiyor, oldukça ağrılı oluyor ve kalıcı iz bırakabiliyor. Bunu kol, bacak ve kaburga kırıkları takip ediyor. Bu tür kırıklar genellikle cerrahi müdahale ve uzun süreli bir rehabilitasyon süreci gerektiriyor.”
Kırıkların ardından en tehlikeli yaralanmaların kafa travmaları olduğunu belirten Çilli, beyin kanaması ve ödem gibi durumların kalıcı sakatlıklara veya hayati tehlikeye yol açabildiğini vurguladı.
İç Organlar, Omurga ve Sinirler Büyük Risk Altında
Karaciğer, akciğer, böbrek ve dalak gibi hayati organlardaki yaralanmaların acil tanı ve müdahale gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Çilli, bazı durumlarda fark edilemeyen iç kanamaların ölümle sonuçlanabildiğini ifade etti. Ayrıca, omurga yaralanmaları ve omurilik hasarlarının felç riski taşıdığını, nadir de olsa uzuv kayıplarının yaşanabildiğini ekledi.
Yüz Yaralanmaları ve Psikolojik Etkiler
Yüz bölgesine alınan darbelerin hem estetik hem de fonksiyonel kayıplara neden olabildiğini söyleyen Çilli, kazaların psikolojik boyutuna da dikkat çekti.
“Motosiklet kazaları sadece bedensel değil, psikolojik olarak da büyük travmalar yaratabiliyor. Anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) sık görülüyor. Bu süreçte profesyonel destek almak çok önemlidir.”
Motosiklet Kazasında Hayat Kurtaran İlk Yardım Adımları
Kazalardaki ilk müdahalenin hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Feridun Çilli, doğru ilk yardım için şu adımların izlenmesi gerektiğini belirtti:
- Öncelikle kaza yerinin güvenliği sağlanmalı ve derhal 112 Acil Çağrı Merkezi aranarak sağlık ve emniyet birimlerine haber verilmelidir.
- Yaralının solunum ve dolaşım desteği önceliklidir. Bilinç, solunum ve nabız durumu kontrol edilmelidir.
- Yaralı, özellikle omurga yaralanması şüphesi varsa, kesinlikle hareket ettirilmeden sabit bir pozisyonda tutulmalıdır.
- Açık yaralar temiz bir bezle kapatılmalı ve kanama varsa üzerine baskı uygulanmalıdır.
- Kırık şüphesi olan veya kanayan uzuvlar, kanamayı azaltmak için kalp seviyesinin üzerine kaldırılmalıdır.
- Sağlık ekipleri olay yerine ulaştığında tüm müdahale onlara devredilmelidir.
Koruyucu Ekipman ve Eğitim Hayati Önem Taşıyor
Prof. Dr. Çilli, kazaları önlemede en etkili faktörlerin eğitim ve tedbir olduğunu belirterek sözlerini tamamladı: “Sürücü eğitimi, trafik kurallarına tam uyum, kask ve koruyucu ekipman kullanımı hayati önem taşımaktadır. Tam donanımlı koruyucu giysiler, birçok ciddi yaralanmayı ve hayati tehlikeyi önleyebilir.”