Türkiye’nin Eurofighter Hamlesi: Anlaşmanın Detayları ve Stratejik Avantajları

Türkiye, F-35 programından çıkarılmasının ardından hava kuvvetlerini modern ve yeni nesil savaş uçaklarıyla güçlendirmek için stratejik adımlar atmaya devam ediyor. Bu doğrultuda, Birleşik Krallık ile yapılan ön mutabakatla Eurofighter Anlaşması resmiyet kazanmış durumda. Almanya’nın da ihracat onayı verdiği bu önemli gelişme, aynı zamanda Türkiye’nin yerli savaş uçağı projesi olan KAAN için de kritik bir zaman kazandırıyor. Peki, bu anlaşmanın detayları neler ve Türkiye’nin savunma stratejisi için ne anlama geliyor?

Eurofighter Anlaşması Nedir?

Eurofighter Anlaşması, Türkiye’nin 40 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağını tedarik etme sürecini başlatan resmi bir ön mutabakattır. Bu anlaşma, teknik inceleme ve test süreçlerinin yanı sıra uçakların alımını da kapsayan yaklaşık 5,6 milyar dolarlık bir planın ilk ve en önemli adımı olarak kabul edilmektedir. Bu hamle, Türkiye’nin hava savunma kapasitesini kısa ve orta vadede güçlendirmeyi hedeflemektedir.

AK Parti MYK bugün toplanıyor

Anlaşma Hangi Aşamada?

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından yapılan resmi açıklamaya göre, Eurofighter Anlaşması’na yönelik ön mutabakat 23.07.2025 tarihinde imzalanmıştır. Türkiye Milli Savunma Bakanlığı ve Birleşik Krallık Savunma Bakanı John Healey arasında imzalanan bu belge, sürecin resmi olarak başladığını teyit etmektedir. Bu aşama, tedarik ve teslimat takviminin belirlenmesi için müzakerelerin devam edeceği anlamına gelmektedir.

Anlaşmanın Türkiye’ye Sağladığı Avantajlar Nelerdir?

Eurofighter Typhoon alımı, Türkiye için çok yönlü stratejik kazanımlar sunmaktadır. Başlıca avantajlar şunlardır:

  • F-35 Boşluğunu Doldurmak: F-35 programından çıkarılmanın yarattığı modern savaş uçağı açığı, Eurofighter gibi kanıtlanmış bir platformla geçici olarak kapatılacaktır.
  • KAAN Projesine Zaman Kazandırma: Türkiye’nin beşinci nesil yerli savaş uçağı olan KAAN tam operasyonel kapasiteye ulaşana kadar, Eurofighter’lar hava kuvvetlerinin modernizasyonunu ve caydırıcılığını sürdürecektir.
  • NATO İçi Savunma Çeşitliliği: Hem ABD hem de Avrupa menşeli gelişmiş savunma sistemlerine sahip olmak, Türkiye’ye stratejik esneklik ve ittifak içinde daha çeşitli bir askeri envanter sağlayacaktır.

Süreci Yönlendiren Taraflar Kimler?

Bu çok uluslu anlaşmanın hayata geçmesinde birkaç kilit aktör rol oynamıştır:

  • Birleşik Krallık Savunma Bakanı John Healey: Türkiye ile ön mutabakatı imzalayarak süreci başlatan isim oldu.
  • Almanya Federal Güvenlik Konseyi: Üretici ülkelerden biri olan Almanya, 40 uçağın ihracat iznini vererek anlaşmanın önündeki en büyük engeli kaldırdı.
  • Türkiye Milli Savunma Bakanlığı: Anlaşmayı kamuoyuna resmi olarak duyurarak süreci yürüten ve yöneten ana kurumdur.