İsrailli Bakan’dan Gazze İddialarına Yanıt
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve Gazze Şeridi’ndeki durumu ele aldıklarını belirtti. Saar, görüşmede İsrail’in, gıda yardımı bekleyen Filistinlileri hedef alarak öldürdüğü yönündeki iddiaları yalanladı ve olaylardan Hamas’ı sorumlu tuttu.
Saar, İsrail’in Gazze Şeridi’nde bir ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini ancak Hamas’ın süreci yavaşlattığı yönündeki iddiasını yineledi.
Uluslararası Tepkiler ve Gazze’deki Can Kaybı
İsrail’in Gazze’de insani yardım bekleyen sivilleri hedef alması, uluslararası toplumda büyük tepkilere yol açmaya devam ediyor. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan son açıklamada, endişe verici rakamlar paylaşıldı.
Bakanlık, 27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD destekli “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından kurulan yardım dağıtım noktalarında Filistinlilere yönelik sistematik saldırılar düzenlendiğini bildirdi. Bu saldırılar sonucunda:
- 1.026 kişi hayatını kaybetti.
- 6.563 kişi yaralandı.
Gazze’de Açlık ve İnsani Felaket Derinleşiyor
İsrail’in yoğun saldırıları ve insani yardım girişlerini kısıtlayan katı ablukası altında bulunan Gazze Şeridi, büyük bir insani felaketle karşı karşıya. Bölgede açlık hızla yayılırken, temiz su ve hijyen malzemelerine erişim neredeyse imkansız hale geldi. Özellikle çocuklar başta olmak üzere, açlık kaynaklı ölümlerin arttığı rapor ediliyor.
Yerel ve uluslararası kuruluşlar, İsrail’in “açlığı ve susuzluğu bir savaş silahı olarak kullandığını” vurguluyor. Sivil altyapının yüzde 88’ini yok eden İsrail ordusu, yerinden ettiği Filistinlileri sığındıkları bölgelerde de hedef almayı sürdürüyor.
Yerinden Edilme ve Yaşam Koşulları
Yaklaşık 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze’de, İsrail saldırıları ve zorunlu göç emirleri nedeniyle 2 milyon insanın yerinden edildiği tahmin ediliyor. Birçok Filistinli, defalarca yer değiştirmek zorunda kaldı. Temel ihtiyaç malzemelerinden yoksun kalan insanlar, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalık okullarda hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bu alanlarda yetersiz hijyen koşulları ve lavabo eksikliği, bulaşıcı hastalıkların yayılmasına zemin hazırlıyor.