AKP tarafından parlamentoya sunulan yeni bir “torba teklif”, Muğla Milas’taki Akbelen’den başlayarak Gökova Körfezi’ne dek uzanan geniş bir coğrafyadaki zeytinliklerin sökülerek “taşınmasına” olanak tanıyor. Bu düzenleme, söz konusu arazilerin madencilik faaliyetleri tamamlandıktan sonra rehabilite edileceği vaadini içerse de, Sayıştay tarafından hazırlanan raporlar bu tür rehabilitasyon çalışmalarının pratikte yapılamadığını ortaya koymaktadır.
Teklifin, özellikle “adrese teslim” nitelikte olduğu belirtilen 11. maddesi uyarınca, Muğla’nın Milas ve Yatağan ilçelerinde koordinatları çizilmiş alanlardaki zeytin ağaçlarının nakli mümkün hale gelecek. Mevzuatta, madencilik faaliyeti gerçekleştirilecek bölgelerdeki zeytin ağaçlarının, “maden sahalarının yer aldığı ilçe ve il sınırlarına öncelik tanınarak” başka bir yere taşınacağı ifade ediliyor. Bu durum, zeytin ağaçlarının mevcut yerlerinden sökülüp farklı lokasyonlara götürülmesinin yolunu açmaktadır.
Eğer ağaçların nakledilmesi teknik olarak imkansızsa, bu durumda aralarında biyolog ve ziraat mühendisi gibi uzmanların da yer aldığı bir heyetten görüş alınacak. Bu görüş doğrultusunda, yine “madencilik yapılacak alanla eşdeğer büyüklükte ve maden sahasının bulunduğu ilçe ile il sınırlarına öncelik verilerek” yeni bir zeytinlik alanı oluşturulacak. Böylece, taşınması mümkün olmayan zeytinliklerin yerine başka bir yerde arazi tahsis edilmesi sağlanacak. Ayrıca, zeytinliği kamulaştırılan mülk sahiplerinden talep edenlere, rayiç bedel üzerinden 10 yıl vadeli kiralık araziler sunulması da seçenekler arasında yer alıyor.
Bir zeytin ağacının başka bir yere başarıyla nakledilebilmesi, dallarının büyük ölçüde budanmasını gerektiren meşakkatli bir süreçtir. Dalları kesilen bir ağacın yeni yerinde adapte olup eski verimine ve formuna kavuşması ise yıllar alabilmektedir. CHP’nin teklifteki koordinatlar üzerinden yaptığı inceleme, sökülme veya taşınma riski altındaki zeytinliklerin Akbelen’den Gökova Körfezi’ne kadar çok geniş bir alanı kapsadığını tespit etti. Hatta Muğla’da 2021 senesinde yaşanan büyük orman yangınlarında hasar gören bazı bölgelerin de bu kapsama dahil olduğu belirtiliyor.
Teklifin bir diğer maddesi, madencilik faaliyetleri bittikten sonra sahaların, sökülen ağaçlarla aynı sayıda yeni zeytin ağacı dikilerek iyileştirileceğini öngörüyor. Ancak maden sahalarının rehabilitasyonu konusunda ciddi problemler yaşanıyor. Sayıştay’ın Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü için hazırladığı denetim raporu, Maden Yasası çerçevesinde rehabilitasyon çalışmaları için toplanan çevre uyum bedellerinin, gerçek maliyetleri karşılamaktan uzak olduğunu ve işlevselliğe sahip olmadığını net bir şekilde belirlemiştir.