Mahfi Eğilmez’in Gözünden Turgut Özal: Eleştiriye Hoşgörünün Portresi
Eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez, kişisel blog sayfasında 8. Cumhurbaşkanı ve eski Başbakan Turgut Özal ile yaşadığı unutulmaz bir anısını paylaştı. Eğilmez, Özal’ın kendisi ve ailesiyle alay eden karikatürleri başbakanlık konutunun duvarlarına astığını ve bunlara kahkahalarla güldüğünü aktararak, Özal’ın eleştiriye açık ve hoşgörülü yapısına dikkat çekti.
“Senin Hakkında Çok İyi Şeyler Duydum”
ABD’deki görevinden Dış Ticaret Müsteşarlığı Kamu Finansmanı Genel Müdürü olarak Türkiye’ye dönen Eğilmez, Turgut Özal tarafından makamına çağrıldığı ilk görüşmeyi şöyle anlatıyor:
“Başbakanın yanında kardeşi ekonomiden sorumlu devlet bakanı Yusuf Özal da vardı. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Yusuf Bey’e bağlıydı, dolayısıyla benim de bakanımdı. Odaya girdiğimde iki kardeş karşılıklı olarak koltuklarda oturmuşlardı. Ben girince ayağa kalktılar, elimi sıktılar ve kutladılar. Yusuf Bey, ‘Efendim, Mahfi, Hazinede genel müdür yardımcısıyken ben Devlet Planlama Müsteşarıydım. Mahfi’yi oradan tanırım, sabaha kadar çalıştıklarına defalarca tanık oldum, çok iyi yetişmiş bir teknisyendir’ dedi. Turgut Bey ise, ‘Ben de senin hakkında çok iyi şeyler duydum. Planlamacılar ve Merkez Bankacılar senin hakkında hep çok iyi şeyler söylediler’ diye ekledi.”
“Devletin İhtiyacı Varsa Bizim Sıkıntımızın Önemi Olmaz”
Eğilmez, Washington Büyükelçiliği’ndeki görevini tamamlamadan çağrılmasının ve Türkiye’deki maaşının ABD’dekinden düşük olmasının yaratabileceği sıkıntıyı Özal’ın sorduğunu belirtti. Eğilmez, bu duruma verdiği yanıtı ve Özal’ın tavsiyesini şu sözlerle aktardı:
“Aslında sıkıntı çıkmıştı tabii. O zamanın memur maaşları ancak geçinebilmeye yeterliydi. Oysa ABD’de daha yüksek maaşım vardı. ‘Estağfurullah efendim’ dedim, ‘devletin ihtiyacı varsa bizim sıkıntımızın önemi olmaz.’ İkisi birbirlerine bakıp gülümsediler. Sonra Turgut Bey bana döndü: ‘Bak Mahfi, Hazine ile Merkez Bankası arasında her zaman sorunlar olur. Senden ricam Merkez Bankası ve Planlama ile ilişkileri sevgi, saygı çerçevesi içinde yürütmenizdir. Bu konuda sana güveniyorum.'”
“Özal’ın Karikatüre Gülmesine Çok Şaşırdım”
Anısının en çarpıcı bölümü ise Eğilmez’in, Özal’ı başbakanlık konutunda ziyaret ettiği sırada yaşadıkları oldu. Duvarlarda asılı olan ve Özal ile dalga geçen karikatürler, Eğilmez’i oldukça şaşırtmıştı.
“Koridoru yürürken dikkatimi çekti; karşılıklı duvarlarda çeşitli tarihlerdeki Gırgır ve Fırt Dergilerinin kapakları çerçevelenmiş olarak asılıydı. Hepsi Özal’la ve aile bireyleriyle dalga geçen, bazıları oldukça sert karikatürlerdi. İçeri girdim, bir kararname imzalattım ve kalkarken ‘Koridordan geçerken Gırgır ve Fırt Dergisi kapaklarını gördüm, oraya astırmanız hem tuhafıma hem de hoşuma gitti’ dedim. Güldü, ‘gel gel bak sana bir tanesini göstereceğim o çok komik’ dedi, önüme düştü karikatürlerden birinin önünde durdu bir yandan kahkaha atarak bir yandan da bana ‘şuna bir bak’ dedi. Baktım, Özal ailesiyle dalga geçen oldukça sert bir karikatürdü. Benim için böyle bir karikatür yapılmış olsaydı hoşuma gider miydi bilemedim ve Özal’ın bu karikatüre gülmesine çok şaşırdım.”
“Eleştiriye Açık Olmak Başka Bir Düzeydir”
Dr. Mahfi Eğilmez, yazısını Özal’ın bu hoşgörülü tavrının, kendisi için ne anlama geldiğini açıklayarak sonlandırdı:
“Özal’ın çok sayıda beğenmediğim, eleştirdiğim düşünceleri, kararları ve uygulamaları vardı. Uygulamada beğenmediğim yönler olmasına karşın niçin daha o aşamada istifa edip ayrılmadığım sorusunun yanıtı o duvarlara asılı karikatürlere gösterdiği hoşgörüdeydi aslında. İnsanlar hata yaparlar, yanlış da yapabilirler ama eleştiriye açık olmak başka bir düzeydir, karşınızdaki size hoşgörüyle yaklaşıyorsa onun düşüncesine katılmasanız bile siz de ona daha anlayışla bakarsınız.”