ABD’nin Reddedilen Lozan Antlaşması: Tarihi Gerçekler ve Günümüzdeki Yankıları

Lozan Antlaşması Hakkında Bilinmeyen Gerçek

Kamuoyunda Amerika Birleşik Devletleri’nin Lozan Antlaşması’nı imzalamadığı yönünde yaygın bir kanı bulunmaktadır. Ancak, bu bilginin tam olarak doğru olmadığını ve aslında reddedilen antlaşmanın, İstiklal Savaşı sonrası imzalanan ünlü Lozan Antlaşması olmadığını belirtmek gerekir. ABD’nin reddettiği, Türkiye ile arasında imzalanan özel bir ikili antlaşmadır. Bu olayın kökenleri ve günümüzdeki yansımaları, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına yönelik politikalarla yakından ilişkilidir.

Siyasi Gelişmeler ve PKK’nin Lozan Vorumu

Son yıllardaki siyasi atmosfer, bu tarihsel olayı yeniden gündeme getirmiştir. Özellikle 2023 ve 2024 seçimleri sonrası zayıflayan Cumhur İttifakı’nın siyasi ömrünü uzatma çabaları ve Kürt kimliğini reddeden politikalar ekseninde yeni bir “Süreç” başlatılmıştır. Bu dönemde, uluslararası dengeler de değişirken, Suriye’nin kuzeyinde PKK, PYD, YPG gibi unsurlar aracılığıyla bir devlet kurma hedefi belirginleşmiştir.

Bu gelişmelerin ortasında, PKK adına yayımlanan bir bildiri, doğrudan Lozan Antlaşması’nı hedef almıştır:

  1. “Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı.”
  2. “Önder Apo Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşmasının ve 1924 Anayasası’nın öncesini referans alarak, Ortak Vatan ve Kürt-Türk halklarının kurucu öğe olduğu Demokratik Türkiye Cumhuriyeti perspektifini ve Demokratik Ulus anlayışını Kürt sorununun çözüm çerçevesi olarak benimsedi.”

Bildiri, Türkiye’yi soykırımla suçlayarak uluslararası güçleri müdahaleye çağırmaktadır:

“Uluslararası güçleri halkımıza yönelik yürütülen yüzyıllık soykırım politikalarındaki sorumluluklarını görerek demokratik çözüme engel olmamaya ve sürece yapıcı katkılarını sunmaya davet ediyoruz.”

ABD’nin Reddetiği Gerçek Antlaşma Nedir?

Tarihsel olarak ABD, Osmanlı İmparatorluğu ile savaşan ülkeler arasında yer almadığı için Sevr Antlaşması’nda taraf değildi. Lozan görüşmelerine ise yalnızca gözlemci olarak katılmış ve imzacı ülkeler arasında bulunmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti ile ABD arasında asıl ilişkiyi düzenleyen belge, 6 Ağustos 1924‘te imzalanan ayrı bir Dostluk ve Ticaret Antlaşması‘dır. İşte ABD Senatosu’nun imzalamayı reddettiği antlaşma, bu ikili antlaşmadır.

Senato’daki Oylama ve Reddin Sebepleri

Bu ikili antlaşma, Lozan sisteminin bir parçası olarak Türkiye’nin kapitülasyonları kaldırmasını ABD’nin de tanımasını içeriyordu. Ancak ABD’deki kiliseler, bazı politikacılar ve özellikle Yunan ve Ermeni lobilerinin yoğun faaliyetleri sonucunda antlaşma Amerikan Senatosu’nda reddedilmiştir. 1927 yılında yapılan nihai oylamanın sonuçları, antlaşmanın neden onaylanmadığını göstermektedir:

  • Kullanılan Oy: 84
  • Kabul Oyu: 50
  • Ret Oyu: 34

Kabul oyları daha fazla olmasına rağmen, bir antlaşmanın onaylanması için gereken üçte iki çoğunluk sağlanamadığı için antlaşma hukuken reddedilmiş sayılmıştır.

Tarihsel Süreklilik ve Günümüzdeki Tehditler

ABD’nin özel Lozan Antlaşması’nı reddetmesinden yaklaşık bir asır sonra, PKK’nin asıl Lozan’ı hedef alması dikkat çekicidir. Bu durum, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne ve ulus devlet yapısına karşı olan emperyalist ittifakın ne kadar kararlı ve sürekli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.