Orman Yangınında Şehit Olan AKUT Gönüllüsünün Yürek Burkan Hikayesi
Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde başlayıp Afyonkarahisar sınırlarına kadar yayılan orman yangınında hayatını kaybeden 5 AKUT gönüllüsünün cenazeleri, son yolculuklarına uğurlanmak üzere Ahmet Hamdi Akseki Camii’ne getirildi. Şehitlerden AKUT Gönüllüsü Alperen Özcan‘ın, daha önce 6 Şubat depremlerinde de görev yaptığı ortaya çıktı.
Özcan’ın yangın bölgesine gideceği gün, babasının endişe duyduğu ve servise yetişmesini engellemek amacıyla trafikte oyalandığı ancak görev aracının beklemesiyle Özcan’ın ekibe katıldığı öğrenildi. Bu acı detay, trajediyi daha da derinleştirdi.
“Güçlü, Cesur ve Kendinden Emin Bir Gençti”
Şehit Alperen Özcan’ın kuzeni Hasan Biber, yaşananları ve Alperen’in karakterini şu sözlerle anlattı:
“Alperen’e dün saat 12.00’den itibaren ulaşamadık fakat bunu bölgedeki iletişim sorunlarına bağladık. Ailesi saat 21.00’de hastanelere bakmak üzere Eskişehir’e doğru yola çıktı. Polatlı’yı geçerken şehit olduğu haberini aldılar. Acı haber maalesef çabuk yayılıyor. Kendisi AKUT’a gönüllü olarak katılmıştı ve AVM’lerde halatlarla dış cephe cam temizliği yapıyordu. Güçlü, cesur, kendinden emin bir gençti. Oraya da hem hayvanlar hem de insanlar için yardıma gitmişti. Eğitim hayatına geri dönmeyi planlıyordu ama nasip olmadı.”
“Olay Sabahı Annesine Umut Dolu Mesaj Atmış”
Biber, Özcan’ın bölgeye gitme konusundaki ısrarını ve babasının onu engelleme çabasını vurguladı:
“Eniştemiz göndermek istememesine rağmen gitmek için çok ısrar etmiş. Hatta servise yetişmesin diye trafikte oyalanmışlar ama şehadeti yaşayacağı varmış ki yetişti. Oyalanmalarına rağmen servis beklemiş. Şehit olmadan önce sabah 06.00’da annesiyle yazışmasında, ‘Söndürme çalışmaları olumlu, soğutmaya başladık; rüzgar tersten esmezse bugün bitirebiliriz’ şeklinde bir mesajlaşma olmuş. Öğlen 12.00 sularında annesiyle son bir kez daha görüşebilmiş. Ondan sonra maalesef görüşme imkanı olmamış. Daha önce Kahramanmaraş depremine ve diğer yangınlara da gönüllü olarak katılmıştı ama bu gidişi çok daha manidar oldu.”
