Avatar ve Titanic gibi izlenme rekorları kırmış filmlerin Oscar ödüllü yönetmeni James Cameron, Christopher Nolan’ın atom bombasının icadını anlatan filmi “Oppenheimer” hakkında çarpıcı yorumlar yaptı. Cameron, Nolan’ın yönetmenlik becerisine övgüler yağdırsa da filmin önemli bazı konuları es geçtiği görüşünde. Ünlü yönetmen, “Yönetmenliğe hayranım ama filmin belli konulardan kaçındığını düşünüyorum. Bu bir tür ahlaki kaçıştı. Oppenheimer, sonuçların ne olacağını bilmiyor değildi,” sözleriyle filmin anlatımını eleştirdi.
Cameron, özellikle Oppenheimer’ın yanmış cesetler gördüğü anı eleştirerek Nolan’ın anlatımdaki seçimini yetersiz bulduğunu ifade etti. “Filmde yanmış cesetleri gördüğü kısa bir an var. O sahneyle Oppenheimer’ın içsel çöküşü aktarılmaya çalışılmış. Ama bu bana meseleyi geçiştirmek gibi geldi,” diyen Cameron, bu sahnenin konunun ciddiyetini yansıtmakta eksik kaldığını savundu.
Bu eleştirilerin odağında Cameron’ın güncel olarak geliştirdiği yeni projesi de yer alıyor. Yönetmen, Charles Pellegrino’nun “Ghosts of Hiroshima” isimli kitabını sinemaya uyarlıyor. Proje, 1945 yılında Hiroşima’ya atılan atom bombasının ardından hayatta kalanlar ve onların aileleriyle gerçekleştirilmiş 200’ü aşkın röportajı temel alarak bombanın tahrip edici sonuçlarına odaklanacak.
Kendi filminin farklı bir perspektif sunacağının altını çizen Cameron, atom bombasının yarattığı yıkımı doğrudan hikayenin odağına yerleştireceğini belirtti. Bu yaklaşımını, “Bilmiyorum, belki stüdyo ya da Nolan bu konunun dokunulmaması gereken bir tabu olduğunu düşündü. Ama ben tam da o rayın üzerine gitmek istiyorum. Belki de biraz ‘aptalca’ cesaretimden dolayı,” sözleriyle açıkladı.
Öte yandan Christopher Nolan, daha önceki bir demecinde filmdeki bu anlatısal tercihini bilinçli olarak yaptığını belirtmişti. Nolan, yaklaşımını şu sözlerle gerekçelendirmişti: “Oppenheimer, bombaların atıldığını radyodan öğreniyor, tıpkı dünyanın geri kalanı gibi. Onun deneyiminden sapmak, anlatının doğasına ihanet olurdu.” Bu ifade, filmin tamamen J. Robert Oppenheimer’ın kişisel perspektifine sadık kalma amacını ortaya koyuyor.