Gazze Şeridi’nde BBC için görev yapan üç Filistinli serbest gazeteci, devam eden çatışmaların ortasında hem kendileri hem de aileleri için ciddi bir açlık kriziyle mücadele ettiklerini açıkladı. Bu gazeteciler, kişisel trajedilere ve İsrail saldırılarından kaçmalarına rağmen, bölgeden dünyaya hayati bilgiler ve görüntüler aktarmaya devam ediyor.
Yakınlarını kaybeden, evleri yıkılan ve bombardımanlar altında yaralanan bu basın mensupları için en büyük zorluk, gıda kıtlığı ve ailelerine bakamamanın getirdiği çaresizlik. Küresel gıda güvenliği uzmanları durumu henüz resmi olarak kıtlık olarak sınıflandırmasa da, Birleşmiş Milletler insan kaynaklı kitlesel bir açlığın kapıda olduğu uyarısında bulunuyor.
Gazetecilerin Yürek Burkan Hayatta Kalma Mücadelesi
Güvenlikleri nedeniyle isimleri gizli tutulan gazeteciler, yaşadıkları dramı içtenlikle paylaşıyor. Dört çocuk babası bir kameraman, otizmli oğlunun durumu anlamadığını ve son günlerde açlığını ifade etmek için karnına vurduğunu belirtiyor.
“Otizmli oğlum, etrafında olup bitenlerden habersiz. Savaşta olduğumuzu bilmiyor ve konuşmuyor. Son günlerde o kadar aç ki bize yemek istediğini anlatmak için eliyle karnına vurmaya başladı.”
Ailesinin geçimini sağlayan en genç gazeteci ise sürekli yiyecek bulma kaygısıyla yaşadığını ifade ediyor: “13 yaşındaki küçük kız kardeşim sürekli yiyecek ve su soruyor ve ona hiçbir şey veremiyoruz. Bulduğumuz sular da kirli oluyor.”
Fiziksel ve Psikolojik Yıkım Haber Yapmayı Engelliyor
Savaşın başından bu yana 30 kilo kaybettiğini söyleyen deneyimli bir gazeteci, yaşadığı bitkinliği şu sözlerle anlatıyor: “Başım dönecek ve yere düşecek kadar yorgun ve bitkin hissediyorum. Eskiden çoğu haberi büyük bir hızla tamamlardım, ancak şimdi kötü fiziksel ve psikolojik sağlık durumum nedeniyle bunları bitirmekte yavaşım.”
Bir diğer kameraman ise açlığın etkilerini şöyle tarif ediyor:
“Midem düğümleniyor, başım ağrıyor, buna bir deri bir kemik kalmayı ve halsizliği ekleyin. Eskiden 07:00’den 22:00’ye kadar çalışırdım ama şimdi zar zor bir haber yapabiliyorum. Sadece başım dönüyor.”
Ekonomik Çıkmaz ve Uluslararası Tepkiler
Gıda sıkıntısının yanı sıra, paraya erişim de büyük bir sorun haline geldi. Bankaların kapalı olması nedeniyle para tüccarlarına yönelen gazeteciler, %45’e varan fahiş para çekme ücretleriyle karşılaşıyor. Bir gazeteci, “1000 dolar çekmeye gittiğimde sadece 550 dolar alabiliyorum,” diyerek durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Bu zorlu koşullar altında BBC, AFP, AP ve Reuters gibi büyük haber ajansları ortak bir açıklama yayımlayarak gazetecilerinin sağlığından “son derece endişeli” olduklarını belirtti. Açıklamada, İsrailli yetkililere gazetecilerin Gazze’ye serbestçe giriş ve çıkışına izin vermeleri yönünde çağrı yapıldı.
28 ülkenin ortak açıklaması ve 100’den fazla yardım kuruluşunun çağrıları, bölgedeki insani krizin sona erdirilmesi ve yardımların ulaştırılması gerektiğini vurguluyor. Ancak şimdilik, Gazze’deki gazeteciler hem halklarının sesini dünyaya duyurma sorumluluğu hem de kendi hayatta kalma mücadeleleri arasında sıkışmış durumda. Bir gazetecinin de dediği gibi: “Bu, ertelenmiş ölüm cezası gibi.”