Türk Mizahının Duayeni: Oğuz Aral’ın Sanat Mirası
Türk karikatür ve mizah dünyasının en önemli isimlerinden biri olan ve çok sayıda sanatçının yetişmesinde bir okul görevi üstlenen Oğuz Aral, 1936 yılında İstanbul’da, İsmail ve Mediha Aral çiftinin oğlu olarak hayata gözlerini açtı. Sanatla dolu yaşamı, geride bıraktığı eserler ve yetiştirdiği isimlerle Türk kültür tarihinde silinmez bir iz bırakmıştır.
Eğitim Hayatı ve Kariyerinin Başlangıcı
Davutpaşa Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne başlayan Aral, akademik eğitimini tamamlamadan sanat hayatına atıldı. 1950’li yıllardan itibaren çeşitli dergi ve gazetelerde karikatürleri yayımlanmaya başladı. Sanatını sadece çizgiyle sınırlamayan Aral, Anadolu’nun farklı şehirlerinde pandomim gösterileri de sergiledi.
Bir Efsanenin Doğuşu: Gırgır Dergisi
Sanatçı, kardeşi Tekin Aral ile birlikte 1972 yılında Türk mizah tarihini değiştirecek bir adım atarak “Gırgır” dergisini kurdu. Kısa sürede büyük bir başarı yakalayan Gırgır, tirajını 1 milyonun üzerine çıkararak dünyanın üçüncü en büyük mizah dergisi olma unvanını kazandı. Dergi, zamanla birçok ünlü karikatürist ve yazar için bir ekol haline geldi.
Gırgır’da yetişen sanatçılardan Hasan Kaçan, Aral’ın etkisini şu sözlerle anlatmıştı: “Oğuz Aral, sadece beni değil, Latif Demirci, Ergin Ergönültaş gibi parlak pek çok karikatürcüyü yetiştirdi. Sanatta insanın bir ustasının olması çok önemli bir kısmet. Usta, sadece teknik bir şey öğretmiyor, o işin etiğini, ahlakını, duruşunu öğretiyor. Benim şansım Oğuz Aral’ın ustam olmasıydı.”
Unutulmaz Karakterlerin Yaratıcısı
Oğuz Aral, Gırgır’ın ardından “Avni” dergisini çıkararak Türk mizahına unutulmaz karakterler kazandırmaya devam etti. Yarattığı tiplemeler arasında en ünlüsü olan “Avanak Avni”nin yanı sıra, “Hayk Mammer”, “Köstebek Hüsnü”, “Vites Mahmut” ve “Utanmaz Adam” gibi karakterler de hafızalara kazındı. Aral, her zaman herkesin anlayabileceği bir karikatür dilini savunarak kendisinden sonra gelen kuşakları derinden etkiledi. Vefatına dek Hürriyet gazetesinde karikatürlerini ve “Huysuz İhtiyar” başlıklı yazılarını yayımlamayı sürdürdü.
Hiç Bitmeyen Tiyatro Sevgisi
Aral’ın sanat tutkusu sadece çizgiyle sınırlı değildi. Tiyatro, müzik ve sinema alanlarında da önemli çalışmalara imza attı.
- 1965: Ferruh Doğan ile “Canlı Karikatür Stüdyosu”nu kurdu. Burada “Direklerarası”, “Koca Yusuf” ve “Bu Şehr-i İstanbul” gibi eserleri sahneledi.
- 1981: Yakın dostu Müşfik Kenter’in rol aldığı tek kişilik oyun “Bir Garip Orhan Veli”yi yönetti.
- 1994: Haldun Taner’in ölümsüz eseri “Keşanlı Ali Destanı”nı izleyiciyle buluşturdu.
- 2001: Kendi yazıp yönettiği ve Müşfik Kenter’in de rol aldığı “Huysuz İhtiyar” oyunu sahnelendi.
Türk mizahının ve sanatının usta ismi Oğuz Aral, 26 Temmuz 2004 tarihinde Muğla’nın Bodrum ilçesinde geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı.