Avrupa’da Seyahat Devrimi: Havalimanlarında 100 ml Sıvı Kısıtlaması Tarih Oluyor

Avrupa’da Seyahat Kuralları Değişiyor: 100 ml Sıvı Sınırı Kalkıyor

Avrupa Birliği (AB) havalimanlarında el bagajlarında uygulanan ve yolcular için büyük bir kısıtlama olan 100 mililitrelik sıvı sınırı, gelişmiş tarama teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte tarihe karışmaya hazırlanıyor. Bu yeni dönemle birlikte yolcular, daha büyük boyutlardaki sıvı ürünlerini kabin bagajlarında rahatlıkla taşıyabilecekler.

İlk olarak İtalyan gazetesi Corriere della Sera tarafından gündeme getirilen bu gelişme, Avrupa Komisyonu tarafından Euronews’e yapılan açıklamayla doğrulandı. Yeni nesil güvenlik tarama cihazları, el bagajı içindeki sıvı patlayıcıları etkin bir şekilde tespit edebilme yeteneğine sahip. Bu teknolojik atılım, uzun yıllardır devam eden katı kuralların yeniden değerlendirilmesini sağladı.

Mevcut Kısıtlamalar ve Teknolojik Gelişmeler

Şu anki AB düzenlemelerine göre, el bagajında taşınan sıvılar, jeller ve spreylerin her birinin 100 ml’yi aşmaması gerekiyor. Bu kuraldan yalnızca bebek mamaları, ilaçlar ve özel diyet gerektiren sıvılar muaf tutuluyordu. Kısıtlamanın temel sebebi, geleneksel röntgen cihazlarının sıvı formdaki patlayıcıları ayırt edememesiydi.

Ancak, yeni geliştirilen patlayıcı tespit sistemleri bu sorunu ortadan kaldırıyor. Bu modern cihazlar, Roma ve Milano gibi bazı büyük Avrupa havalimanlarında şimdiden kullanılmaya başlandı. Avrupa Komisyonu, geçtiğimiz yaz bazı teknik nedenlerle bu cihazların kullanımına geçici bir sınırlama getirmiş olsa da, bu engeller artık aşılıyor.

Yeni Sisteme Geçiş Ne Zaman Tamamlanacak?

Haziran 2025‘te Avrupa Sivil Havacılık Konferansı (ECAC) tarafından onaylanan yeni tarama sistemi sayesinde, üreticiler artık cihazlarını test ettirip onay alarak AB pazarında satışa sunabilecek. Komisyon yetkilileri, yeni ekipmanların ‘önümüzdeki günlerde’ havalimanlarında faaliyete geçebileceğini ifade etti.

Ancak, bu geçişin tüm havalimanlarında aynı anda olması beklenmiyor. Yeni sistemlerin maliyetinin mevcut sistemlere göre oldukça yüksek olması, yaygınlaşma sürecini etkileyen en önemli faktör. Şu ana kadar İtalya’da yedi terminalde yeni sistemler kuruldu. Onay sürecinin tamamlanmasıyla birlikte Almanya, İrlanda, Litvanya, Malta, İsveç ve Hollanda‘daki bazı havalimanlarının da bu teknolojiyi benimsemesi bekleniyor.