Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Samet Özer, bilhassa çocuklar arasında süratle yayılım gösteren el, ayak ve ağız hastalığına ilişkin aydınlatıcı açıklamalarda bulundu. Bu enfeksiyöz rahatsızlık, özellikle 5 yaşın altındaki çocukları tesiri altına almakta ve yakın temas, ortak kullanılan eşyalar veya kirli havuzlar aracılığıyla rahatlıkla bulaşabilmektedir.
**SU DOLU KABARCIKLARLA KENDİNİ GÖSTERİYOR**
Doç. Dr. Özer, bu rahatsızlığın Coxsackievirus ve Enterovirus familyasından gelen virüslerin neden olduğu viral bir enfeksiyon olduğunu ifade etti. Özer, “Hastalık tipik olarak ellerde ve ayaklarda su dolu kabarcıklara benzer lezyonlar ve ağızda acı veren yaralarla karakterizedir. Bununla birlikte, bu döküntülerin göğüs, sırt, kol, bacak, kalça ve genital bölge gibi vücudun diğer kısımlarında da ortaya çıkması mümkündür” diye belirtti.
**KREŞ VE OKULLARDA YAYILIM HIZLANIYOR**
Özer, hastalığın kreş ve okul gibi toplu yaşam alanlarında çocuklar arasında ne kadar çabuk yayılabildiğine vurgu yaparak, “Rahatsızlığın başlangıç semptomları gribe benzerlik gösterir. Bunlar arasında hafif ateş, boğazda ağrı, burun akıntısı, karın bölgesinde rahatsızlık ve iştah kaybı sayılabilir. Bu ilk bulguları takiben döküntüler ve ağızdaki yaralar meydana gelir” şeklinde konuştu.
**VİRÜSÜN ETKİSİ UZUN SÜREBİLİR**
Semptomların genel olarak 7 ila 10 gün içerisinde kaybolduğunu söyleyen Özer, 2 yaşından küçük çocukların hastalıktan daha ağır etkilenebildiğini belirtti. Özer, “Bulaşma riskinin en yüksek olduğu zaman dilimi, döküntülerin henüz görülmediği dönemdir. Su dolu kabarcıklar kuruyunca bulaştırıcılık düşse de, virüsün dışkı yoluyla haftalar boyunca atılmaya devam edebileceği unutulmamalıdır” diyerek uyardı.
**VİRÜS NASIL BULAŞIR?**
Doç. Dr. Özer, el, ayak ve ağız hastalığının bulaşma kanallarını şu şekilde özetledi:
* Enfekte bir bireyin öksürmesi veya hapşırması sonucu havaya saçılan solunum damlacıkları.
* Tükürük, dışkı gibi vücut sıvıları veya lezyonlara doğrudan temas.
* Sarılma ve öpüşme gibi yakın fiziksel temaslar.
* Kişisel eşyaların (oyuncak, bardak vb.) paylaşılması.
**ENDER FAKAT CİDDİ KOMPLİKASYON RİSKİ**
Hastalığın çoğunlukla hafif seyretmesine rağmen ender durumlarda ciddi komplikasyonlara neden olabileceğini aktaran Özer, olası riskleri şöyle sıraladı:
* **Dehidrasyon (Sıvı Kaybı):** Ağız içindeki yaralar yutkunmayı ağrılı hale getirebilir ve bu durum çocukların yeterli sıvı almasını engelleyebilir.
* **Tırnak Kaybı:** Hastalığı takiben bazı çocuklarda geçici olarak tırnakların dökülmesi gözlemlenebilir.
* **Menenjit ve Ensefalit:** Çok nadir vakalarda, beyin zarı iltihabı (menenjit) veya beyin iltihabı (ensefalit) gibi hayati tehlike taşıyan durumlar gelişebilir.
**UZMAN GÖRÜŞÜ ALMAK KRİTİK ÖNEMDE**
Doç. Dr. Samet Özer, hastalıkla ilgili semptomlar fark edildiğinde vakit geçirmeden bir hekime danışılmasının kritik önem taşıdığının altını çizdi. Özer, “Doğru bir tedavi sürecinin başlatılması ve hastalığın daha fazla yayılmasının önüne geçilmesi adına profesyonel bir hekim değerlendirmesi zorunludur” sözleriyle konunun ciddiyetine dikkat çekti.