Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron‘un, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a gönderdiği bir mektupla ülkesinin Filistin’i devlet olarak tanıma niyetini bildirmesi, uluslararası siyasette yeni bir sayfa açtı. Bu kararın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda ilan edilmesiyle Fransa, G7 ülkeleri arasında Filistin’i tanıyan ilk ülke olma unvanını kazanacak.
Filistin’in Devlet Olarak Tanınması Ne İfade Ediyor?
Bu tarihi adımla birlikte Filistin’i tanıyan Birleşmiş Milletler üyesi ülke sayısı 149‘a yükselecek. Halihazırda 193 BM üyesinden 148’i Filistin’i devlet olarak tanımaktadır. Türkiye, Filistin’in 1988’deki bağımsızlık ilanından bu yana en kararlı destekçilerinden biri olmuştur.
Diplomatik Meşruiyet ve Egemenlik
Bir devletin başka devletler tarafından tanınması, uluslararası hukukta diplomatik meşruiyet kazanması anlamına gelir. Bu tanıma, Filistin’e şu hakları sağlar:
- Uluslararası örgütlere tam üyelik başvurusu yapabilme
- Diğer ülkelerde büyükelçilikler açabilme
- Devletlerarası eşit düzeyde diplomatik ilişkiler kurabilme
Bazı çevreler bu adımı “sembolik” olarak nitelese de, bu tanıma Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkının ve egemenlik mücadelesinin küresel ölçekte onaylanması açısından hayati bir önem taşımaktadır.
Uluslararası Tepkiler ve İki Devletli Çözümün Geleceği
Macron’un bu hamlesi, uzun süredir gündemden düşen “iki devletli çözüm” formülünü yeniden canlandırdı. 1967 sınırlarını temel alan ve bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulmasını öngören bu çözüm, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu pek çok ülke tarafından desteklenmektedir. Fransa’nın kararı, 28-30 Temmuz’da düzenlenecek Uluslararası Filistin Konferansı öncesinde gelerek beklentileri artırdı.
İsrail ve ABD’den Sert Muhalefet
Karara en sert tepkiler İsrail ve ABD’den geldi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Filistin’i bu şartlarda tanımak, İsrail’in yok edilmesi için atılmış bir adımdır” şeklinde konuştu. ABD’li siyasetçilerden Marco Rubio kararı “7 Ekim kurbanlarına atılmış bir tokat” olarak değerlendirirken, Donald Trump ise kararın “bir hükmünün olmadığını” belirtti. Washington yönetimi, Filistin’in devlet statüsüne yalnızca İsrail ile yürütülecek doğrudan müzakerelerle ulaşılabileceğini savunuyor.
İngiltere Üzerindeki Baskı Artıyor
Birleşik Krallık’ta ise ana muhalefet lideri Keir Starmer, tanımanın bir ateşkes ve barış süreciyle birlikte ele alınması gerektiğini belirtiyor. Buna karşın 220’den fazla milletvekili, hükümete Fransa’yı takip etme çağrısı yaptı.
Türkiye’nin Filistin Politikasındaki Rolü
Türkiye, 15 Kasım 1988‘de bağımsızlığını ilan eden Filistin’i tanıyan ilk ülkelerden biridir. 1975’ten beri Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile diplomatik ilişkileri sürdüren Türkiye, Kudüs’teki başkonsolosluğunu fiilen büyükelçilik statüsünde tutarak Filistin davasına her platformda destek vermektedir. 2012’de Filistin’in BM’de “üye olmayan gözlemci devlet” statüsü kazanmasında da Türkiye öncü bir rol oynamıştır.
Tanıma Sürecindeki Engeller ve Mevcut Durum
Almanya, Kanada, İngiltere, Japonya gibi pek çok Batılı ülke, Filistin’i henüz devlet olarak tanımıyor ve bu adımın İsrail ile müzakereler sonucunda atılması gerektiğini savunuyor. 2024’te Filistin’in BM’ye tam üyelik başvurusu, ABD’nin Güvenlik Konseyi’ndeki vetosu nedeniyle başarısız olmuştu. Oylamada Fransa, Japonya ve Güney Kore tasarıya destek vermişti.
Filistin’i Tanıyan Ülkeler
Bugün itibarıyla BM’ye üye 193 ülkeden 148’i Filistin’i resmen tanımaktadır. Bu ülkelerin başında Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Bağlantısızlar Hareketi üyeleri gelmektedir. Bu geniş destek, Filistin’in uluslararası alandaki meşruiyetini güçlendirmektedir.