Dijital Dönüşüm KOBİ’ler İçin Yüke Dönüştü
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, dijital dönüşüm sürecinde şirketlerin karşılaştığı maliyetlerin, basılı işlemleri geride bıraktığını vurgulayarak bu hizmetler için bir üst sınır getirilmesi gerektiğini belirtti. Baran, özellikle küçük işletmelerin bu süreçte mali ve teknik açıdan desteklenmesinin önemine dikkat çekti.
E-Fatura Maliyetlerine Düzenleme Çağrısı
ATO Başkanı Gürsel Baran, dijital vergi uygulamalarına geçişin küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) üzerinde yarattığı maliyet baskısına işaret etti. Sistemin daha verimli işlemesi ve maliyetlerin düşürülmesi amacıyla e-fatura, e-arşiv, e-defter, e-irsaliye ve mali mühür gibi dijital vergi hizmet ücretlerine tavan fiyat uygulanmasını önerdi.
“Vergi ve muhasebe sistemlerinin dijital ortama taşınması, uzun vadede işletmelere tasarruf ve verimlilik sağlasa da, uyum maliyetlerinin yüksekliği KOBİ’ler açısından ciddi bir yük oluşturuyor. E-fatura başta olmak üzere, dijital hizmetlere makul bir üst sınır getirilmesi, sistemin benimsenmesine ve başarıyla kullanılmasına katkı sağlayacaktır.”
Baran, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın dijital dönüşümü kademeli olarak 2010 yılından bu yana hayata geçirdiğini hatırlattı. Vergi denetimini kolaylaştırmak, kayıt dışılığı azaltmak ve çevre dostu bir yapı kurmak amacıyla başlatılan sistemin, zamanla elektronik faturayı basılı faturadan daha pahalı hale getirdiğini ifade etti.
Kontör Fiyatları %900’e Varan Oranlarda Arttı
2022, 2023, 2024 veya 2025 yılları itibarıyla brüt satış hasılatı 3 milyon TL ve üzeri olan işletmelerin e-fatura sistemine geçme zorunluluğu bulunuyor. Baran, 31 Aralık 2025’e kadar vergiler dahil 3 bin TL’yi aşan işlemlerin, bu tarihten sonra ise tutar fark etmeksizin her işlemin e-arşiv fatura ile belgelendirilmesi gerektiğini hatırlattı. Bu geçişle birlikte mali mühür, yazılım, entegrasyon ve kontör ücretlerinin işletmelere getirdiği yüklerin ATO üyelerince sıkça dile getirildiğini söyledi.
“Dijital fatura yaprağı olan kontör fiyatlarının çok kısa sürede, yüzde 800-900’lere varan oranda artırıldığı ifade ediliyor. E-irsaliye ve e-faturada kontör ücretinin hem alış hem de satış sırasında iki işletmeden de ayrı ayrı kesildiği belirtiliyor. Dijitalleşmeyle birlikte maliyetlerin aşağı çekilmesi gerekirken, ne yazık ki tam tersine daha da yükseliyor.”
“KOBİ’ler Desteklenmeli”
Özellikle ciro sınırları nedeniyle e-faturaya geçmek zorunda kalan KOBİ’ler için maliyetlerin ciddi bir sorun teşkil ettiğini vurgulayan Baran, şu ifadeleri kullandı:
“Elektronik fatura entegrasyonu yapan şirketlerin fiyatlandırma politikaları konusunda bir düzenleme bulunmuyor. Dijitalleşme sürecindeki işletmelerimizin üzerindeki maliyet yükünü hafifletmek için e-fatura, e-defter, e-SMM gibi hizmet ücretlerine makul bir üst sınır getirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu adım, KOBİ’lerimizin dijital dönüşümünü destekleyecek ve kayıt dışı ekonominin önlenmesine katkı sağlayacaktır.”
Az Fatura Kesen Daha Yüksek Maliyetle Karşılaşıyor
Baran, daha fazla fatura kesen, dolayısıyla yüksek sayıda kontör alan işletmelerin birim maliyetlerinin düştüğünü, ancak az fatura kesen küçük işletmelerin daha yüksek birim maliyetle karşılaştığını belirtti.
“Az fatura kesen işletmelerin e-fatura almak için ödeyeceği birim maliyet, diğerlerinden daha yüksek oluyor. Dijital sisteme uyum için gerekli olan yazılımlar ve entegrasyon hizmetleri önemli bir gider kalemi oluşturuyor. Küçük işletmelerin dijital dönüşüme ayak uydurması için mali ve teknik açıdan desteklenmesi gerekiyor.”
Baran, ATO olarak üyelerinin dijitalleşme sürecindeki zorluklarını aşmaları için kamu yönetimi ile iş birliğini sürdüreceklerini de sözlerine ekledi.
