Van’da Kültürel Etkileşim: Yabancı Öğrenciler Türkülerle Türkçe Öğreniyor
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER), Yunus Emre Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen yaz okulunda 14 farklı ülkeden 14 öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Bu programda öğrenciler, Türkçe dil becerilerini geliştirirken aynı zamanda yöresel şarkılar seslendirerek Türk kültürünü yakından tanıma fırsatı buluyor.
Eğitim programı kapsamında öğrenciler, derslerin yanı sıra Van’ın tarihi ve doğal güzelliklerini keşfettikleri gezilere katılıyor. Çeşitli etkinliklerle hem öğreniyor hem de eğlenceli vakit geçiriyorlar. Üniversite yerleşkesindeki Tıbbi Aromatik Bitkiler ve Geofit Bahçesi‘ni gezen öğrenciler, Muradiye ilçesinde Kırgız Türklerinin kurduğu Atayurt’ta yöresel kıyafetler giyip, ata binerek ok atma deneyimi yaşadılar.
“Öğrenciler Gönül Elçilerimiz Oldu”
TÖMER Müdürü Prof. Dr. Zeki Taştan, Yunus Emre Enstitüsü’nün Türkçeyi dünya çapında öğreten önemli bir kurum olduğunu vurguladı. Taştan, merkezin misyonunu şu sözlerle açıkladı:
“Farklı ülkelerden gelen, birbirlerinin dilini, kültürünü bilmeyen öğrencileri misafir ediyoruz. Türkçe öğretiyor, geri kalan zamanda ise kültürel etkinlikler düzenliyoruz. Mesele, sadece Türkçeyi öğretmek değil. Onlara kültürümüzü, tarihimizi, edebiyatımızı, sanatımızı, doğamızı, tarihi mekanlarımızı anlatmak. Akdamar Adası’na, Hüsrev Paşa Camisi’ne, Erciş ilçesine götürdük. Öğrenciler Van’ın kahvaltısına, yemeklerine, havasına hayran kaldılar. Kursta öğrendikleri türküleri severek seslendiriyorlar. Bu sayede dillerini de geliştiriyorlar.”
Öğrencilerin Gözünden Van ve Türkçe Yaz Okulu
Yunus Emre Enstitüsü rehberi Cansu Aydın, Türkçe sevdalısı öğrencilere ülkenin kültürünü tanıttıklarını ve uzman öğretmenler eşliğinde verimli bir program yürüttüklerini belirtti. Öğrenciler de deneyimlerinden büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade ettiler.
Rusya’dan katılan Arina Aseeva, “Van’ın sadece adını duymuştum. Burayı gezdikten sonra çok beğendim. Doğası, yemekleri çok güzel, insanları çok iyi. Yöresel yemeklerden keledoşu çok lezzetli buldum,” diyerek şehre olan hayranlığını dile getirdi.
Ürdünlü Türkoloji öğrencisi Ola Ashajahey, “Buraya gelmeden önce kaygılıydım. Şehrin adını duymamıştım. Burayı gördükten sonra ‘iyi ki geldim’ dedim. Burada yeni arkadaşlar edindim ve küçük bir aile olduk,” şeklinde konuştu.
Sırbistan’dan gelen Teodora Jovanovic ise Van’ı çok sevdiğini ve ülkesine döndüğünde herkese burayı tavsiye edeceğini söyledi. Meksikalı doktora öğrencisi Ricardo Montoya da, “Burası evimiz gibi. Hocalarımın sayesinde Türkçeyi öğreniyorum. Türküler öğrendik. Buranın insanları misafirperver. Havası çok serin. Kahvaltısı çok zengin, otlu peyniri çok lezzetli,” ifadelerini kullandı.