Dopingin Bilinmeyen Riskleri: Sporcuların Sağlığını Tehdit Eden Maddeler ve Sonuçları

Büyük Spor Etkinlikleri ve Ortak Tehdit: Doping

Bu hafta sonu spor dünyası, Singapur’daki Dünya Su Sporları Şampiyonası, Tour de France finali ve UEFA Kadınlar EURO 2025 finali gibi dev organizasyonlarla hareketleniyor. Farklı coğrafyalarda ve farklı branşlarda gerçekleşen bu üç büyük etkinliğin ortak bir noktası var: dopingle mücadele. Müsabakalara katılan tüm sporcular, Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA) tarafından belirlenen yasaklı maddelere karşı sıkı bir denetimden geçiyor.

Peki, sporcuların performanslarını artırmak uğruna başvurdukları bu yasaklı maddelerin fiziksel sağlık üzerindeki riskleri tam olarak nelerdir?

Doping ve Sağlık Risklerini Anlamanın Zorlukları

Performans artırıcı ilaçların sağlık risklerini incelemeden önce, bu konunun karmaşıklığını anlamak önemlidir. Dopingle mücadele ve araştırma süreçleri, çeşitli faktörler nedeniyle oldukça zordur.

1. Yasaklama İçin Sağlık Riski Tek Kriter Değil

Bir maddenin WADA Yasaklılar Listesi’ne girmesi için üç kriterden en az ikisini karşılaması gerekir: performansı artırma potansiyeli, sporcu için potansiyel bir sağlık riski oluşturması ve sporun ruhuna aykırı olması. Bu, bir maddenin belirgin bir sağlık riski taşımasa bile yasaklanabileceği anlamına gelir.

2. Doping Araştırmalarının Etik Sınırları

Roma’daki WADA onaylı dopingle mücadele laboratuvarı Direktörü Francesco Botre, doping araştırmalarının etik ve güvenlik nedenleriyle karmaşık olduğunu belirtiyor. Araştırmacılar, potansiyel tehlikeler nedeniyle katılımcılara yüksek dozda yasaklı madde veremezler.

3. Yeni Maddeler ve Uzun Vadeli Etkiler

Bergen Üniversitesi Psikoloji Profesörü Dominic Sagoe‘ye göre, doping araştırmaları oldukça yeni bir alan. Sporcuların kullandığı maddelerin sürekli değişmesi, bu maddelerin uzun vadeli etkilerini değerlendirmeyi güçleştiriyor.

4. Neden-Sonuç İlişkisinin Belirsizliği

Bir maddenin kullanımı ile vücudun tepkisi arasında net bir neden-sonuç ilişkisi kurmak, genetik ve çevresel faktörler gibi birçok değişken nedeniyle zordur.

5. Çoklu Madde Kullanımı

Performans artırıcı ilaç kullanan sporcular genellikle birden fazla maddeyi aynı anda alırlar. Bu durum, her bir maddenin sağlık üzerindeki spesifik etkisini izole etmeyi neredeyse imkansız hale getirir.

Yaygın Doping Maddeleri ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Anabolik Steroidler

Anabolik steroidler, kas kütlesini ve gücünü artırdığı için özellikle sprint ve ağırlık kaldırma gibi güç gerektiren sporlarda kullanılır. Bu maddelerin sağlık üzerindeki etkileri en iyi belgelenmiş olanlar arasındadır. Ünlü tenisçi Jannik Sinner‘in Mart 2024’te steroid testinin pozitif çıkması, bu konudaki güncel örneklerden biridir.

Oslo Üniversitesi Hastanesi’nden Astrid Kristine Bjornebekk, “Kalp de bir kas olduğundan ve steroidler kas büyümesine yol açtığından, kalbin kendisi de büyüyebilir. Ventriküler duvarlar kalınlaşır ve sertleşir. Bu da kalbin kan pompalama yeteneğini etkileyerek zamanla kalp yetmezliğine yol açabilir.” şeklinde uyarıyor.

Ayrıca, anabolik steroidlerin hormon üretimini bozduğu ve beyin korteksinde hacim azalmasına neden olabildiği de araştırmalarla ortaya konmuştur.

Eritropoietin (EPO) ve Kan Dopingi

EPO, kırmızı kan hücresi üretimini uyararak dayanıklılığı artıran bir hormondur ve genellikle bisiklet veya maraton gibi dayanıklılık sporlarında kullanılır. Kan dopingi ise, sporcunun kendi kanının alınıp bir süre sonra tekrar vücuda verilmesiyle kırmızı kan hücresi sayısını artırma yöntemidir. Bu alandaki en bilinen vaka, 2013’te yasaklı madde kullandığını itiraf eden bisikletçi Lance Armstrong‘dur.

Her iki yöntem de enfeksiyon riskleri, kan pıhtılaşması, felç ve kalp krizi gibi ciddi kardiyovasküler sorunlara yol açabilir. Ancak, bu bağlantıların vaka bazında dikkatle incelenmesi gerekmektedir. Steroidlerin aksine, EPO ve kan dopinginin uzun vadeli etkileri hakkındaki araştırmalar daha sınırlıdır.

Beta Engelleyiciler (Beta Blokerler)

Genellikle kalp rahatsızlıkları için reçete edilen beta blokerler, kalp atış hızını düşürerek ve gerginliği azaltarak sporculara yardımcı olur. Bu nedenle okçuluk ve atıcılık gibi sakinlik gerektiren sporlarda yasaklanmıştır. Kuzey Koreli atıcı Kim Jong-su‘nun 2008 Pekin Olimpiyatları’nda beta bloker testinin pozitif çıkması, önemli vakalardan biridir.

Yaygın yan etkileri arasında yorgunluk, baş dönmesi, mide bulantısı ve erektil disfonksiyon bulunur. Bazı çalışmalar, kronik beta bloker kullanımını artan Parkinson hastalığı riskiyle ilişkilendirse de sporcular üzerindeki uzun vadeli etkileri hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.