Uzman Açıkladı: Kavurucu Sıcaklar ve Aşırı Terleme Kalp Krizi Riskini Nasıl Artırıyor?

Yaz mevsiminin gelişiyle beraber ülke çapında hava sıcaklıkları yükselişe geçerek mevsim ortalamalarının üstünde bir seyir izliyor. Uzmanlar, bu kavurucu sıcakların yalnızca kalp hastaları için değil, aynı zamanda böbrek yetmezliği, solunum problemleri ve obezite gibi kronik rahatsızlıklara sahip kişiler için de mühim sağlık tehlikeleri yarattığını vurguluyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İstemihan Tengiz, artan sıcaklıklar neticesinde terleme ile vücutta ortaya çıkan yoğun sıvı eksikliğinin kalp krizini tetikleyebileceğine dikkat çekti. Tengiz, “Aşırı sıcak hava, sağlıklı insanlarda dahi çeşitli mekanizmalar aracılığıyla sağlığı menfi yönde etkileyebilir. Terleme sonucu oluşan sıvı eksikliği, vücuttaki sodyum ve potasyum gibi elektrolitlerin dengesini bozabilir. Bu durum, kanın kıvamının artmasına ve neticede pıhtı oluşma eğilimine zemin hazırlar. Özellikle hipertansiyon ya da kalp yetmezliği bulunan hastalarda, tedavide kullanılan idrar söktürücü ilaçlar bu tabloyu daha da ciddileştirebilir. Bu sebeple, hem sağlıklı bireylerin hem de kronik hastalığı olanların aşırı sıcağa maruz kalmaktan kaçınması hayati önem taşımaktadır. Gün içerisinde sıcaklığın zirve yaptığı 11.00-16.00 saatleri arasında doğrudan güneş ışığından sakınmak ve kesinlikle yeterli miktarda sıvı almak zorunludur” şeklinde konuştu.

**GENÇLER DE RİSK GRUBUNDA**

Son dönemde kalp ve damar rahatsızlıklarının genç popülasyonda da yaygınlaşmaya başladığını ifade eden Tengiz, “Covid enfeksiyonu ve bazı vakalarda aşılar, pıhtılaşma yatkınlığını artırabilmektedir. Fakat temel sebep, sağlıksız yaşam alışkanlıklarının toplumda giderek daha fazla benimsenmesidir. Fiziksel aktivite eksikliği, obezite, kolesterol bakımından zengin bir beslenme düzeni ve sigara tüketimi gibi faktörler bu riskleri körüklemektedir. Bilhassa yaz aylarında gençlerin plaj gibi sıcak mekanlarda yoğun alkol ve enerji içeceği tüketimi, sıvı kaybını ivmelendirerek kalp sağlığı yönünden ciddi tehlikelere yol açabilir. Genç yaşlardan itibaren sağlıklı, dengeli ve kolesterolden yoksun bir diyet benimsemek, sigaradan uzak bir yaşam sürmek ve düzenli egzersizi bir alışkanlık haline getirmek gerekmektedir” diyerek sözlerini sürdürdü.

**ASPİRİN KANIN AKIŞKANLIĞINI ARTIRIYOR**

Kalıtsal kalp rahatsızlıklarına sahip genç bireylerde sıcak havanın getirdiği stres, sıvı kaybı ve yoğun fiziksel aktivitenin kalp krizini tetikleyebileceğini belirten Tengiz, açıklamalarını şu şekilde tamamladı:

“Özellikle spor yapılacaksa, günün serin saatlerinin tercih edilmesi ve bol sıvı takviyesiyle gerçekleştirilmesi büyük önem taşır. Kalp krizinin habercileri arasında göğüste hissedilen baskı, ağrı ve soğuk terleme bulunur. Böyle bir durumla karşılaşıldığında, hastanın konforlu bir pozisyona getirilmesi ve eğer imkan varsa 300 mg aspirin çiğnetilmesi kanın akışkanlığını artırarak fayda sağlayabilir. Ancak atılacak en kritik adım, hiç zaman kaybetmeden en yakın sağlık merkezine ulaşmaktır.”