Gazze’den Acil Çağrı: “İnsani Ara Anlamsız”
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı yetkilisi Berş, yaptığı yazılı açıklamada, uluslararası toplumun sessizliği ve tereddüdü eşliğinde uygulanan geçici “insani ara” sırasında durumun vahametini gözler önüne serdi. Berş, bu süreçte yaralıların yardım çığlıklarının devam ettiğini, çocukların açlıktan yaşamını yitirdiğini ve annelerin hayatta kalan evlatlarıyla ayakta kalma mücadelesi verdiğini belirtti.
Berş, özellikle beyin ve omurilik hasarı bulunan, durumları kritik olan ve tedavi imkansızlıkları nedeniyle ölüm riski taşıyan hastaların derhal Gazze’den tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı.
“İnsani Ara Gerçek Bir Fırsata Dönüşmeli”
Gazze’deki çocuk ve bebeklerin acil ihtiyaçlarına dikkat çeken Berş, başta tedavi edici sütler ve yüksek proteinli besin takviyeleri olmak üzere tıbbi malzeme ve gıda tedarikinin hayati önem taşıdığını ifade etti. İsrail’in duyurduğu bu “insani aranın”, hayatları kurtarmak için somut bir fırsata dönüşmediği takdirde hiçbir anlam ifade etmeyeceğini güçlü bir dille belirtti.
“Her gecikme yeni bir cenaze, her sessizlik de ilaç ve süt olmadığı için annesinin kucağında ölen bir başka çocuk anlamına geliyor.”
İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze’deki insanlık felaketinin açlıktan toplu ölümlere yol açması ve artan uluslararası baskıların ardından 27 Temmuz’da saldırılara birkaç saatlik “insani ara” kararı alındığını duyurmuştu. İsrail ordusu, bu aranın yerel saatle 10.00 ile 20.00 arasında uygulanacağını bildirmişti.
Gazze “Açlıktan” Ölüyor
İsrail’in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı kuşatması altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı büyük bir insani felaket yaşıyor. Başta çocuklar olmak üzere, bölgede açlık nedeniyle ölümler artmaktadır.
Sivil Altyapı ve Yerinden Edilme
Yerel ve uluslararası çevreler, İsrail’in “açlığı ve susuzluğu bir silah olarak kullandığını” belirtiyor. Sivil altyapıyı tahrip ederek Gazze’nin yüzde 88’ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği yaklaşık 2 milyon Filistinliyi sığındıkları bölgelerde hedef alıyor.
Temel malzemelerden yoksun bir şekilde yerinden edilen Filistinliler, derme çatma çadırlarda veya hijyen koşullarının olmadığı aşırı kalabalık okullarda hayatta kalmaya çalışırken, İsrail ordusu bu sivil barınma noktalarını bombalamayı sürdürüyor.