Sol Partilerden İktidarın Yeni Hamlelerine Sert Eleştiri: Bu Bir Emperyalist Projedir

Siyasette ‘Yeni Açılım’ Tartışmaları: Sol Partilerden Sert Tepkiler Geldi

Türkiye siyaseti, 2. Çözüm Süreci olarak adlandırılan dönemde PKK terör örgütünden bir grubun 11 Temmuz’da gerçekleştirdiği sembolik silah bırakma eylemiyle yeniden hareketlendi. Bu gelişmenin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terörsüz Türkiye” politikası kapsamında “Biz yolumuza AKP-MHP-DEM Parti olarak yürümeye karar verdik” diyerek bir “Türk-Kürt-Arap” açılımı başlattı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise “2 Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsun; birisi Kürt, birisi Alevi olsun” önerisini gündeme getirdi.

Meclis’te ‘Çözüm Komisyonu’ Çalışmaları Hızlandı

Cumhur İttifakı’ndan gelen bu açıklamalarla eş zamanlı olarak, Meclis’te 2. Çözüm Süreci kapsamında atılacak adımları belirlemek üzere bir “çözüm komisyonu” kurulması yönündeki çalışmaların ivme kazandığı bildirildi. Türkiye’deki sosyalist parti temsilcileri, bu hararetli tartışmalara ilişkin görüşlerini Cumhuriyet gazetesine açıkladı.

TKP: ‘Yurttaşlık Tanımını Parçalamanın Önünü Açarlar’

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, süreci şu sözlerle değerlendirdi:

“‘Türk-Kürt-Arap’ vurgusu, Sünni eksenli yeni Osmanlıcı bir yaklaşımdır. Bu tür etnik vurgularla kardeşlik inşa edilemez. Biz buna karşı diyoruz ki: Sömürücüler, zalimler, emperyalistler ve tarikat şeyhleri dışarıda kalsın; emekçiler ve yurtseverler birleşsin. Etnik kökene dayalı görevlendirme fikri tartışmaya dahi açılamaz. Bu tür önerilerle Türkiye’de yurttaşlık tanımını parçalamanın önünü açarlar. Çözüm Komisyonu, bu haliyle sürece daha fazla siyasi aktörü dahil etme ve itirazları bastırma amacı dışında bir işe yaramaz. Bu bir çözüm süreci değil; sorunlar yalnızca biçim değiştiriyor ve daha da derinleşiyor.”

TKH: ‘1923’ün Yerine Yeni Bir Rejim Dile Getiriliyor’

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Merkez Komite Üyesi Kurtuluş Kılçer, tartışmaların arkasında daha büyük bir proje olduğunu savundu:

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), adım adım hayata geçiriliyor. Bu sürecin Türkiye’yi etkilemesi kaçınılmazdır. Erdoğan’ın ‘Türk-Kürt-Arap’ söylemi ile Bahçeli’nin ‘Kürt ve Alevi başkan yardımcıları’ önerisi, aslında 1923 cumhuriyetinin yerine yeni bir rejimin paradigmalarını ifade ediyor. Bu, İsrail’in ve emperyalizmin ulus devletleri hedef alan siyasetiyle doğrudan bağlantılıdır. Kimse bu emperyalist uyum projesini, Kürt sorununa çözüm kılıfıyla sunmamalıdır.”

Devrim Hareketi: ‘Etnik ve İnanç Temelli Formüller Dağıtıcıdır’

Devrim Hareketi Sözcüsü Ercan Bölükbaşı, iktidarın niyetini sorguladı:

“İktidar, Ortadoğu’ya yönelik yeni emperyalist müdahalelere hazırlık olan bu süreci, içerideki konumunu güçlendirmek için kullanma niyetindedir. Süreç, Kürt sorununun çözümü veya silahların susmasıyla ilgili değildir. Bu çıkışın doğal sonucu, Alevilerin ve Kürtlerin yurttaşlık kavramının dışına itilmesidir. Etnik ya da inanç temelli formüller, yalnızca dağıtıcı bir etki yaratabilir. Türkiye’nin ihtiyacı, emekçi halkın çıkarlarının siyasetin merkezine alınmasıdır.”

HKP: ‘Vatanseverler Oldukça Vatan Korunacaktır’

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Genel Başkanı Nurullah Efe Ankut, durumu bir beka sorunu olarak niteledi:

“Tayyip Erdoğan ve AKP, Türkiye’ye değil, ABD’ye çalışmaktadır. Üç Amerikan mamulü parti, ABD’nin emriyle BOP’u uygulamaya koyulmuştur. Bu planla Türkiye, Türk-Kürt-Arap federasyonu kapsamında parçalanacak, anayasanın ilk dört maddesi dahil hiçbir değeri kalmayacaktır. Biz gerçek devrimciler ve vatanseverler var oldukça, Kuvayi Milliye geleneği ve vatan korunacaktır.”

SOL Parti: ‘1923 ile Hesaplaşma Cephesi Kuruluyor’

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, yeni bir ittifak dinamiğine dikkat çekti:

“Bu, Kürt sorununun demokratik çözümüyle ilgisi olmayan, herkesin kendi çıkarını gözettiği bir süreçtir. Erdoğan, şimdi bu süreci DEM’in temsil ettiği Kürt muhalefetini etkisizleştirme aracı olarak kullanıyor. ‘DEM’le birlikte yürüyoruz’ açıklaması bunun bir ifadesidir. ‘1923’le hesaplaşmak’ olarak kodlanan yeni bir cephe kuruluyor. Bu cephe, esasen ABD güdümlü siyasal İslamcı dönüşümün son halkasıdır.”

EMEP: ‘Komisyon Politik Çıkarlar İçin Kullanılmak İsteniyor’

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı İskender Bayhan, iktidarın amacının muhalefeti bölmek olduğunu belirtti:

“Erdoğan, İmralı’daki görüşmeleri iç siyaseti dizayn etmek için kullanmayı hedefliyor. Amacı, demokratik muhalefeti bölmektir. Erdoğan’ın ‘Türk, Kürt, Arap ittifakı’ söylemi, Kürt sorunundaki süreci bölgedeki yayılmacı emellerine dayanak yapma hedefinin bir parçasıdır. ‘Tek adam ittifakı’, bu komisyonu kendi politik çıkarları için kullanmak istemektedir.”