Edirne’deki 5.5 Asırlık Evliya Kasımpaşa Camisi Eski İhtişamına Kavuşuyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda geçen sene start verilen restorasyon projesiyle, 5,5 asırlık caminin zamanla toprak altında kalmış bölümleri ve yürüme yolları kazı çalışmalarıyla ortaya çıkarılırken, yapısal güçlendirme faaliyetleri de sürdürülüyor. Kentin simgesel tarihi eserlerinden biri olan mabetteki çalışmalar, hazire bölümü ile çevresinin yeniden düzenlenmesini ve tarihi yürüyüş güzergahının tamamen görünür hale getirilmesini kapsıyor. Ayrıca, cami rıhtımının yeniden inşa edilmesiyle, tarihteki gibi Edirne Sarayı ve cami arasında tekne seferlerinin tekrar hayata geçirilmesi hedefleniyor.

“NADİDE BİR MİRAS”

Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Ahmet Saraç, 1478 senesinde Evliya Kasımpaşa tarafından inşa ettirilen caminin, Tunca Nehri kıyısında bir setin içinde kalması sebebiyle 1960’lı senelerden bu yana ibadete ve ziyarete kapalı olduğunu ifade etti.

Camideki restorasyon faaliyetlerinin 2024 yılında başladığını açıklayan Saraç, “Camimizin yenileme süreci ilerliyor. Öncelikli olarak yapısal sağlamlaştırma işlemleri yürütülüyor. Yapının bir yalı camisi niteliği taşıması, onu oldukça nadide bir eser yapıyor. Geçmişte padişahlar ve halk, kayıklarıyla buraya gelerek ibadetlerini gerçekleştirirmiş. Çevre düzenlemesini de tamamlayarak camimizi o tarihi atmosferine yeniden kavuşturmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Saraç, hazire bölümündeki kazılar neticesinde çok sayıda mezar taşının bulunduğunu ve bu taşların Edirne’nin tarihini aydınlatacağını dile getirdi. Cami rıhtımı tamamlandığında tarihi kayık seferlerinin yeniden başlayacağının altını çizen Saraç, yapının yaklaşık iki yıl içinde eski görkemine yeniden ulaşacağını sözlerine ekledi.

Kirişhane semtinde, hem 2. Murad’a hem de Fatih Sultan Mehmet’e vezirlik yapmış ve “Evliya” lakabıyla tanınan Kasım Paşa tarafından 1478 yılında yaptırılan bu kare plana, tek minareye, tek kubbeye ve bir avluya sahip olan mabet, şehri sel baskınlarından korumak amacıyla inşa edilen set ile Tunca Nehri arasında sıkışıp kalmıştı.

Nehir taşkınlarından defalarca etkilenen yapı, zaman içinde ciddi şekilde yıpranarak 1960 senesinde ibadete ve ziyarete kapatılmıştı. Yıllar boyunca farklı projelerle gündeme taşınan camide, bölgede yürütülen kanal çalışmaları sayesinde su baskını probleminin çözülmesinin ardından geçen yıl kapsamlı restorasyon faaliyetleri başlatılabildi.