İsrail-İran Gerilimi ABD Savunma Stoklarını Vurdu
Amerika Birleşik Devletleri’nin, İsrail ve İran arasında yaşanan 12 günlük çatışma döneminde, en gelişmiş hava savunma sistemlerinden biri olan Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi (THAAD) füzelerinin önemli bir kısmını kullandığı ortaya çıktı. Yapılan tahminlere göre, bu kısa süreli çatışmada ABD’nin toplam THAAD stokunun yaklaşık yüzde 25’i tüketildi. Bu durum, mevcut füze üretim hızının tüketim hızının çok gerisinde kaldığını ve stratejik stokların tehlikeli seviyelere indiğini gözler önüne serdi.
Füze Savunma Kapasitesinde Kritik Seviye
CNN’e konuşan yetkililer ve uzmanlar, ABD ordusunun çatışmalar boyunca 100 ila 150 arasında THAAD füzesi ateşlediğini tahmin ediyor. Bu yüksek kullanım oranı, ülkenin füze savunma kapasitesinin alarm verdiğine işaret ediyor.
Emekli bir üst düzey ordu yetkilisi, “ABD, THAAD stokunun yaklaşık dörtte birini bu savaşta kullandı,” ifadeleriyle durumun ciddiyetini vurguladı. Dört farklı eski üst düzey savunma yetkilisi de, özellikle Çin’e karşı caydırıcılıkta hayati rol oynayan bu stokların endişe verici düzeyde azaldığını doğruladı.
Üretim ve Bütçe Planlaması Yetersiz mi Kalıyor?
ABD Savunma Bakanlığı’nın bütçe planlamaları da bu endişeleri destekler nitelikte. 2025 bütçesine göre sadece 11 yeni THAAD üretimi gerçekleştirilmişti. Geleceğe yönelik planlar ise şu şekilde:
- 2026 Savunma Bütçesi: 37 yeni THAAD sistemi satın alınması hedefleniyor.
- Altyapı Yatırımı: Savunma sanayi altyapısını güçlendirmek için 1.3 milyar dolar ayrıldı.
- Üretim Artışı: Füze ve mühimmat üretimini artırmak için ek 2.5 milyar dolar tahsis edildi.
JINSA Raporu: Stokların Yenilenmesi Yıllar Alacak
Amerikan Ulusal Güvenlik Yahudi Enstitüsü (JINSA) tarafından yayımlanan bir analize göre, ABD’nin THAAD sistemiyle çatışmalar sırasında İran’a ait yaklaşık 201 füzeyi başarıyla engellediği belirtildi. Ancak raporun en çarpıcı kısmı, stokların yeniden dolumuyla ilgili. Analizde, mevcut üretim kapasitesi göz önüne alındığında, harcanan füzelerin yerine konulmasının 3 ila 8 yıl sürebileceği öngörülüyor.
