Diyarbakır’daki Çayönü Tepesi’nde Tarihi Keşif: Neolitik Yapılar ve Tunç Çağı Kanalı
Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde yer alan ve 12 bin yıllık geçmişe sahip Çayönü Tepesi‘nde yürütülen arkeolojik kazılarda, uygarlık tarihine ışık tutacak yeni bulgulara ulaşıldı. Kazı ekibi, tepenin doğu kısmında Neolitik Dönem’e (MÖ 10.200-6500) ait ızgara planlı dört yapı ve Tunç Çağı’na (3100-1100) tarihlenen bir su kanalı ortaya çıkardı.
Çayönü’nün Tarihsel Önemi ve Kazıların Geçmişi
Ergani Ovası’nda, Hilar köyünün kuzeyinde bulunan ve eski adıyla “Kotaberçem” olarak bilinen Çayönü Tepesi, göçebelikten yerleşik hayata geçişin ve tarımın başladığı ilk yerleşimlerden biri olarak kabul ediliyor. Dünya uygarlık tarihi için kritik bir öneme sahip olan alandaki ilk kazılar, 1964 yılında Dr. Halet Çambel ve Prof. Dr. Robert J. Braidwood tarafından başlatılmıştı. Güvenlik nedeniyle 1991’de ara verilen çalışmalar, 10 yıl önce yeniden başlamıştı.
Yeni Dönem Kazıları ve Son Bulgular
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Doç. Dr. Savaş Sarıaltun başkanlığında 60 kişilik bir ekiple yürütülen güncel kazılar, özellikle tepenin daha önce kazılmamış doğu kesiminde yoğunlaşıyor. Sarıaltun, bu alanda Neolitik kültür dolgularının yoğun olduğunu ve yerleşimin sanılandan daha geniş alanlara yayıldığını keşfettiklerini belirtti.
“Çayönü’nde Neolitik yerleşmenin daha geniş alanlara yayıldığını 2025 yılı kazılarıyla keşfettik. Yaklaşık 750 metrekarelik alanda kazılar devam ediyor ama sene sonuna kadar kazıları 1500 metrekareye kadar çıkartacağız.”
Izgara Planlı Yapılar, Bakır İşçiliği ve ‘Çayönü Aleti’
Kazıların doğu kısmında ortaya çıkarılan bulgular arasında dört adet ızgara planlı yapı, malahit (bazik bakır karbonat) ve “Çayönü aleti” olarak adlandırılan obsidyen bir alet yer alıyor. Doç. Dr. Sarıaltun, bulunan çok sayıda bakır nesne ve boncuğun, bölgedeki ileri düzeydeki işçilik ve üretimin kanıtı olduğunu vurguladı.
“Şu anda 14 nesne var ve bunun daha da artacağını biliyoruz. O dönemi tanımlayan tek delikli, yuvarlak, iki delikli kare, dört delikli kare ve badem tipli boncukların Çayönü’nde hemen hemen tüm varyasyonlarını buluyoruz. MÖ 9 bin yıllık kültür dolgularını bu alandaki kazılarda netleştirdik. Çayönü’nün keşfedilecek çok noktası var.”
Tunç Çağı’na Ait Gizemli Su Kanalı
Kazılarda dikkat çeken bir diğer bulgu ise Tunç Çağı’na ait su kanalı oldu. ‘Künk’ adı verilen pişmiş toprak künklerin yan yana dizilmesiyle oluşturulan kanalın temiz su mu yoksa atık su hattı mı olduğu analizlerle belirlenecek. Sarıaltun’a göre bu kanal, sıradan bir yapı olmayıp, bölgede güçlü bir üst sınıfın varlığına işaret ediyor olabilecek özel bir kompleksin parçası olabilir.
Buluntular Ne Anlama Geliyor?
Doğu alanında ızgara planlı yapıların bu kadar yaygın bulunması, MÖ 9100-9000’li yıllardaki Neolitik Dönem toplumlarının yaşam modelini, yerleşim stratejisini ve üretim kapasitesini anlamak açısından büyük değer taşıyor. Doç. Dr. Sarıaltun, bu seneki buluntu sayısının geçen sezonu ikiye katladığını belirterek, “Çayönü hem Diyarbakır hem de ülkemiz açısından uluslararası nitelikte çok değerli bir kültürel miras alanı.” dedi. Elde edilen bulgular, dönemin sosyal dokusuna dair önemli ipuçları sunuyor.