Esra Kazancıbaşı Öztekin’den Merhum Eşi Rasim Öztekin’e Yürek Burkan Veda Paylaşımı

Oluşturulma Zamanı: 12 Mart 2021 21:32

Kısa bir süre önce 62 yaşında vefat eden değerli sanatçı Rasim Öztekin’in eşi Esra Kazancıbaşı Öztekin, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı dokunaklı bir paylaşımla hislerini dile getirdi. Kazancıbaşı Öztekin, paylaşımında eşine, “Hiç beklemediğim bir anda bırakıp gittin beni. Hastanede yoğun bakımda “Beni yalnız bırakma aşkım”, “Ne olur gitme” diye kulağına fısıldayarak döktüğüm gözyaşlarına rağmen” sözleriyle seslendi.

Türk tiyatrosu, sineması ve televizyon dünyasının sevilen figürü Rasim Öztekin’in, kalp rahatsızlığı sebebiyle tedavi gördüğü sağlık kuruluşunda yaşamını yitirmesi, tüm sevenlerini derin bir yasa boğmuştu. Hayat arkadaşı Esra Kazancıbaşı Öztekin, merhum eşi Rasim Öztekin ile ilgili yürek burkan bir metni sosyal medya hesabı üzerinden kamuoyuyla paylaştı.

Paylaşımında, evliliğin aşkı bitirdiği yönündeki yaygın kanının aksine, onlarınkinin zamanla daha da güçlenen bir sevgi öyküsü olduğunu belirten Öztekin, şunları yazdı: “Bizimki her geçen gün gittikçe büyüyen bir aşk hikayesiydi evlilik aşkı öldürür diyenlere inat. Aradan geçen 20 yıla rağmen ilk günkü gibi heyecanla elele, sarmaş dolaş yürüdüğümüz yollar, gölgesinde serinlediğimiz Cunda’nın, Midilli’nin zeytin ağaçları artık tanıklık edemeyecek aşkımıza. Güneşin batışını izlerken yaptığımız derin sohbetler, dedikodular, Ege’nin mavi sularında Diego ile oynadığımız oyunlar artık yaşanmayacak.”

Eşinin beklenmedik kaybı karşısında yaşadığı şoku ve hastanedeki son anlarını şu kelimelerle aktardı: “Hiç beklemeğim bir anda bırakıp gittin beni. Hastanede yoğun bakımda “Beni yalnız bırakma aşkım”, “Ne olur gitme” diye kulağına fısıldayarak döktüğüm gözyaşlarına rağmen.”

Yaşadıkları aşkın artık hüzünlü bir sona ulaştığını ifade eden ve geleceğe dair kurdukları tüm planların yarım kaldığını anlatan Esra Kazancıbaşı Öztekin, duygularını şöyle sürdürdü: “Şimdi sonu gözyaşıyla biten bir aşk hikayesi var vizyonda. Hani yaşlandığımızda da elele yürümeye söz vermiştik birbirimize? Sensiz başlayan günlerin, sensiz biten gecelerin yüreğimdeki tarifsiz, dindirilemeyen sızısı. Ruhum üşüyor. İçimdeki minik kız çocuğu sensiz günleri düşündükçe korkudan tir tir titriyor. Birlikte yarınlara dair kurduğumuz tüm hayaller senin ardından karanlık zifiri bir kuyunun derinliklerinde kaybolup gitti. Hayalsiz, amaçsız kaldım, rotamı, yolumu, büyük aşkımı kaybettim. Yağmur yağıyor, içimde fırtınalar kopuyor.”

Paylaşımında, eşinin ani kalp durmasıyla karşılaştığı o zor anları ve onu hayatta tutmak için verdiği mücadeleyi de anlattı: “Her zaman sevgiyle öptüğüm dudaklarına bu sefer seni hayatta tutabilmek için suni teneffüs yapmak… Başımı bazen şımarıkça, bazen şefkat, bazen de sohbet için dayadığım göğsüne bu sefer nefesini duyabilmek için kalp mesajı yapmak… Yüreğim seni kaybetme korkusuya pır pır atarken, diğer yandan güçlü durup ambulans gelene kadar hayatta tutmaya çalışmak… Meğer ne zor şeymiş sevdiğinin ani kalp durması denen durumla karşılaşmak..”

Öztekin, eşini 2009 yılında da benzer bir sağlık sorunu nedeniyle kaybetme tehlikesiyle karşılaştıklarını hatırlatarak, o dönemden sonra birlikte geçirdikleri 12 yıl için minnettarlığını dile getirdi: “Belki de 2009’da kalp yetmezliği nedeniyle 2,5 ay çoğunlukla yoğun bakımda geçen zorlu hastane günlerinde kaybedecektim seni. Siyami Ersek Kalp Hastanesi’nin iyi hekimlerin ve Tanrı’nın mucizeleri sayesinde 12 yıl mutlu bir aşk filminin baş kahramanı olduk seninle.”

İçinin yandığını fakat isyan etmediğini vurgulayan ve eşiyle yaşadığı her an için şükrettiğini belirten Öztekin, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Evet, ağlıyorum şimdilerde. Sen Esra’nın güçlü duruşuna hayransın biliyorum. Ruhumda kocaman bir yara var, acıyor ne yapayım? Fiziksel yokluğuna alışmak çok zor. Ama hep kalbimde, ruhumda, beynimde yaşayacaksın. Seni seviyorum, sana aşığım koca yürekli adam.”