7 Yaşındaki Türk Dahisinin Zirve Yolculuğu: 2 Yaşında Okudu, Matematikte Dünya Şampiyonu Oldu

Adil Tuna Öncel, okuma becerisini henüz 2 yaşındayken edindi. Zeka seviyesinin 3 yaşındayken 6 yaşındaki bir çocuğunkine denk olduğu tespit edilen Öncel, 5.5 yaşına geldiğinde doğrudan ilkokul 2. sınıfa başladı. 7 yaşında ise Dubai’de gerçekleştirilen ‘Geleceğin Dahileri Öğrenci Olimpiyatları’nda (FISO) matematik alanında dünya şampiyonluğuna ulaştı. Öncel, yaklaşık 700 öğrenciyi geride bırakarak katılma hakkı elde ettiği bu prestijli yarışmada tüm soruları eksiksiz yanıtlayarak elmas madalyanın sahibi oldu. Kendisinden yaşça büyük rakiplerini geride bırakan Öncel, Türk bayrağını Dubai’de gururla dalgalandırdı. Satranç oynamaktan keyif alan dahi çocuk, aynı zamanda ülke bayraklarını, periyodik cetveli ve İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını da ezbere biliyor. Öncel, 15 yaşındaki ağabeyinin matematik çalışmalarına yardımcı olmaktan da hoşlanıyor.nn**’RAKİPLERİ KENDİSİNDEN EN AZ 1,5 – 2 YAŞ BÜYÜKTÜ’**nnÜç aşamalı yarışma sürecini ve bu süreçteki duygularını aktaran baba Uğur Öncel, “Yarışmanın ilk etabı 2024 yılı Aralık ayında yapıldı ve Adil o aşamada Türkiye birincisi oldu. Şampiyon olan yarışmacılara Dubai’deki finallere katılım hakkı tanınıyordu. Ek olarak, bir miktar para ödülü ve organizasyon tarafından sağlanan bir indirim de mevcuttu. Biz, Adil’in isteğini kırmamak için katılmasına sıcak baktık. Çünkü rakipleri ondan en az bir, hatta bazıları bir buçuk, iki yaş daha büyüktü. Ancak o, en başından beri hedefini belirlemişti. Yarışma afişini gördüğü ilk andan itibaren, ‘Ben Dubai’ye gideceğim, şampiyon olup bayrağımızı dalgalandıracağım ve kupayla döneceğim’ diyordu. Ona inanıyorduk fakat bu denli büyük bir başarıyı açıkçası biz bile beklemiyorduk” şeklinde konuştu.nn**’700 YARIŞMACI İÇİNDEN ŞAMPİYONLUĞA ULAŞTI’**nnBaba Öncel sözlerine şöyle devam etti: “Orada şampiyonluk elde edince ikinci aşamaya geçme hakkı kazandı. Bu yılın Mart ayında düzenlenen ikinci aşamada da soruların tamamını doğru cevapladı. Bu defa uluslararası bir kategori söz konusuydu ve yaklaşık 700 yarışmacı arasından şampiyon oldu. Bu başarı, bizim ufkumuzu gerçekten daha da genişletti. Dubai’ye gitme konusunda ise bazı tereddütlerimiz vardı. Ekonomik koşullar nedeniyle gidip gitmemeyi düşündük. Dubai’de bir hafta konaklanacak ve orada yeniden bir yazılı sınav yapılacaktı. Kararsız kalmamıza rağmen, Adil’in yoğun isteği üzerine gitme kararı aldık. İyi ki de gitmişiz. Organizasyonun resmi kanalı Adil’e ‘İlk gün ne düşünüyorsun?’ diye sorduğunda, ‘Ben buraya şampiyon olmak için geldim, o kupayı alacağım’ yanıtını verdi. Azerbaycan, Çin, Vietnam gibi çok iddialı ülkelerden çok sayıda rakibi vardı. Adil, kendi yaş kategorisindeki tek Türk yarışmacıydı ve belirttiğim gibi rakiplerinden en az bir yaş küçüktü. Adil Tuna’nın bayraklara karşı özel bir merakı var; neredeyse tüm ülke bayraklarını ezbere tanıyor. Kürsüye çıkanların bayraklarını gördükçe ‘Mozambik, Kamboçya’ gibi, çoğumuzun ismini veya haritadaki yerini bilmekte zorlanacağı ülkeleri saymaya başladı. Bu durum hem bizim kafilemizi hem de yabancıları hayrete düşürdü. Sınav yaklaşık bir saat sürdü ve 2. sınıf düzeyinde ancak zorluk derecesi yüksek 25 soru soruldu. Adil’in sınavdan ilk çıkan öğrenci olmasına, soruları bu kadar hızlı ve doğru yanıtlamasına ise açıkçası hiç şaşırmadım.”nn**’ÖNCE BAŞARAMADIĞINI DÜŞÜNDÜK; ANCAK ELMAS MADALYA GELDİ’**nnÖdül törenindeki gurur ve heyecan dolu anları da paylaşan Öncel, “Törende önce bronz, ardından gümüş ve altın madalyalar takdim edildi. Bronz ve gümüş madalya anonslarında Adil’in adı geçmedi. Biz ‘Tamam, altın madalyayı kazandı’ diye düşündük. Ancak altın madalya sahibinde de Adil’in adı okunmayınca ‘Herhalde bu kez olmadı’ diye endişelendik. Adil’e sorduğumda, ‘Bir yanlışlık olmalı, kazanmam lazım’ diyordu ve biz onu teselli etmeye çalışıyorduk. Meğer organizasyonda bir de diamond (elmas) madalya varmış. O bekleyiş anındaki heyecan gerçekten tarif edilemez bir duyguydu. Pek çok farklı ülkenin bayrağı dalgalandı, fakat en sonunda Türk bayrağını en tepeye, en layık olduğu yere taşıdı. Orada ‘Adil’ tezahüratlarını ve ‘Türkiye’ sloganlarını duymak tüylerimizi diken diken etti. İnanılmaz mutlu olduk. Bunun yanı sıra bazı maddi ödüller de takdim ettiler. Bir telefon hediye edildi; fakat inanın, alınan ödülden ziyade Türk bayrağının en tepede dalgalanması paha biçilemez bir histi” dedi.nnBaba Öncel, oğlunun karakteri hakkında ise, “Adil’in matematik ve fen bilimlerine olan ilgisi olağanüstü düzeyde ve gerçekten üstün potansiyelli bir çocuk. Bununla birlikte, sosyal yönü de inanılmaz derecede gelişmiş. Her yaştan insanla rahatlıkla iletişim kurabiliyor. Kendisinden çok daha büyük insanlarla bir arkadaşı gibi sohbet edebiliyor. Çok disiplinli olduğunu söylersem doğru olmaz; fakat tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine getiren bir çocuk. Ödevi varsa yapar, çalışması gereken bir konu varsa mutlaka çalışır” diye ekledi.nn**’2 SENE ÜSTÜN POTANSİYELLİLER OKULUNA DEVAM ETTİ’**nnAnne Aslıhan Öncel, Adil’in okumayı henüz 2 yaşındayken söktüğünü belirterek, “Henüz bezli bir bebekken, buzdolabının üzerindeki harfleri birleştirerek okumaya başladığını fark ettik. Okuyabildiğini anladığımızda doğal olarak çok şaşırdık. Acaba sadece buzdolabındakileri mi okuyor diye mutfaktaki diğer malzemelerin üzerindeki yazıları göstererek denemeler yaptım. Sonrasında üstün potansiyelli çocuklar için bir okulda teste tabi tuttuk ve 3 yaşındayken 6 yaş zekasına sahip olduğu teşhisi konuldu. O okula 2 yıl kadar devam etti. Daha sonra mevcut okuluna kaydını yaptırdık ve burada anaokuluna başladı. Bir yıl anaokuluna gittikten sonra doğrudan 2. sınıfa geçirildi” dedi.nn**’MATEMATİK ÖĞRENMEK ONA KEYİF VERİYOR’**nnOğlunun sayılarla olan ilişkisine de değinen anne Öncel, “Sayılarla arasında zaten bir bağ vardı. Ailemizde ağabeyi de matematikle yakından ilgili. Eşim ve ben de mühendisiz. Ağabeyinin olimpiyat çalışmalarını izlemesi, onun da merakını cezbetti. Matematik öğrenmek ona büyük bir zevk veriyor. Bu nedenle biz de onu bu yolda destekledik. Bunu düzenli bir ders çalışma olarak görmemek gerek; bu yaştaki bir çocuktan oturup saatlerce çalışmasını bekleyemezsiniz. Her şeyi oyunla birleştirdik; fakat tabii ki yarışmada ne tür sorular çıktığına da göz attı” şeklinde konuştu. Anne Öncel, oğlu için hayallerini ise, “Her şeyden evvel, elbette mutlu bir çocuk olmasını, kendisine ve çevresine faydalı bir birey olarak yetişmesini diliyorum. Zaten mutlu bir çocuk, başarılı da olacaktır. Buna yürekten inanıyorum” sözleriyle ifade etti.nn**YARIŞMANIN İLK TURUNA İKİ KARDEŞ BİRLİKTE KATILDI**nnFen Lisesi öğrencisi olan ve aynı olimpiyatın ilk turunda gümüş madalya kazanan ağabeyi Asil Öncel ise, “Kardeşimle ilk tura beraber katıldığımızda ben gümüş madalya alırken, kardeşim altın madalya kazandı. Devamındaki iki turda ise kardeşim altın ve elmas madalyalarla dünya şampiyonu oldu. Küçüklüğümüzden beri birlikte bulmacalar çözer, matematikle ilgili videolar izler ve kitaplar okuruz. Beraber çalışırız. Kendi yaş seviyesinin çok ilerisinde olan kareköklü, üslü sayılar gibi konuları 6-7 yaşlarındayken çözebilecek düzeye ulaştı” dedi.nn**’BÜYÜDÜĞÜMDE BİLİM İNSANI OLACAĞIM’**nnBu yıl 3. sınıfa başlayan Adil Tuna, “Matematiği çok seviyorum, ayrıca satranç kursuna gidiyorum. Bütün dünya bayraklarını ezbere biliyorum. Şu an 3. sınıftayım, normalde 2. sınıfta olmam gerekiyordu. 5.5 yaşındayken 1. sınıfı atlayarak doğrudan 2. sınıfa geçtim. Okumayı seviyorum ancak yazmaktan hiç hoşlanmıyorum. Ben zaten 9 ay öncesinden şampiyon olacağıma emindim ve başardım. Çok az bir çalışma yaptım çünkü kazanacağımı biliyordum. Büyüyünce bilim insanı olmak istiyorum. Bazen parka çıkıyorum, her akşam oraya gidip top oynuyorum ve sallanıyorum. Tuttuğum birinci takım Türkiye Milli Takımı, ikinci takımım ise Eskişehirspor” diye konuştu.