Gazze’de İnsani Kriz Derinleşiyor: Can Kaybı 60 Bini Aştı
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik aralıksız devam eden saldırıları, bölgedeki insani durumu her geçen gün daha da ağırlaştırıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan son açıklamalara göre, bilanço endişe verici boyutlara ulaşmış durumda.
Son 24 Saatin ve Savaşın Acı Bilançosu
Bakanlık verilerine göre, İsrail’in son 24 saatteki saldırılarında 113 Filistinli hayatını kaybederken, 637 kişi de yaralandı. Savaşın seyrine ilişkin detaylı rakamlar ise trajedinin boyutunu gözler önüne seriyor:
- 18 Mart’tan Bu Yana: Ateşkesin tek taraflı bozulmasından bu yana toplam can kaybı 8 bin 867‘ye, yaralı sayısı ise 33 bin 829‘a yükseldi.
- 7 Ekim 2023’ten Bu Yana: Saldırıların başlangıcından itibaren hayatını kaybedenlerin toplam sayısı 60 bin 34‘e, yaralıların sayısı ise 145 bin 870‘e ulaştı.
Yardım Faaliyetleri “Ölüm Tuzağı” Haline Geldi
Bölgedeki bir diğer endişe verici gelişme ise insani yardım dağıtımları sırasında yaşanan can kayıpları. Bakanlık, son 24 saatte sözde yardım dağıtım noktalarına düzenlenen saldırılarda 22 kişinin daha yaşamını yitirdiğini ve 199 kişinin yaralandığını bildirdi. Bu saldırılarla birlikte, yardım beklerken hayatını kaybedenlerin toplam sayısı bin 179‘a, yaralananların sayısı ise 7 bin 957‘ye çıktı.
27 Mayıs’tan bu yana ABD-İsrail güdümündeki “Gazze İnsani Yardım Vakfı” aracılığıyla yürütülen ve Birleşmiş Milletler’in devre dışı bırakıldığı bu faaliyetler, gıda bekleyen sivillere yönelik saldırılar nedeniyle kamuoyunda “ölüm tuzağı” olarak nitelendiriliyor.
BM’den Korkutan Kıtlık Uyarısı
Uluslararası toplum da Gazze’deki duruma dikkat çekiyor. BM Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC), yayınladığı son raporla bölgede “kıtlığın en kötü senaryosunun” yaşandığı uyarısında bulundu.
Raporda, “Son veriler, Gazze Şeridi’nin büyük bölümünde gıda tüketiminde kıtlık eşiğine ulaşıldığını ve Gazze şehrinde ise akut yetersiz beslenmenin yaşandığını gösteriyor. Acımasız çatışmalar, kitlesel yerinden edilmeler, ciddi şekilde kısıtlanan insani erişim ve sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere temel hizmetlerin çöküşünün ortasında kriz, endişe verici ve ölümcül bir dönüm noktasına ulaştı” ifadelerine yer verildi.