İklim Değişikliğinin Göz Ardı Edilen Krizi: Ruh Sağlığı
Akdeniz, Avrupa, Asya, ABD ve Orta Doğu gibi dünyanın pek çok bölgesinde sıcaklıklar rekor seviyelere ulaşırken, hava tahminleri bu sıcak hava dalgalarının devam edeceğini gösteriyor. Bu durum, orman yangınları ve seller gibi fiziksel felaketlerin yanı sıra, uzmanların dikkat çektiği daha az görünür bir krizi de beraberinde getiriyor: iklim değişikliğinin ruh sağlığı üzerindeki etkileri.
Konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Brighton ve Sussex Tıp Fakültesinden Dr. Dorina Cadar ve Londra Imperial College Grantham Enstitüsü İklim Değişikliği ve Çevre Bölümünden Neil Jennings, bu tehlikeli bağlantıya ışık tutuyor.
Ekstrem Hava Olaylarının Doğrudan Etkileri
Dr. Cadar, iklim değişikliğinin ruh sağlığını hem doğrudan hem de dolaylı yollarla olumsuz etkileyebileceğini vurguluyor. Özellikle sel, orman yangını, kasırga veya şiddetli sıcak hava dalgası gibi ekstrem olaylara maruz kalan bireylerin ciddi stres ve travma yaşadığını belirtiyor.
Dr. Cadar, bu kişilerin anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) gibi ciddi ruhsal sorunlarla karşılaşma olasılığının yüksek olduğunu dile getiriyor.
Yapılan araştırmaların, selden etkilenen bölgelerde yaşayan insanlar arasında PTSD oranlarının yüzde 30’a kadar çıkabildiğini gösterdiğini ekliyor. Cadar, “Evini kaybetmenin ya da yerinden edilmenin yarattığı duygusal şok, yavaş ve zorlu iyileşme süreciyle birleştiğinde kalıcı psikolojik etki bırakabilir.” ifadesini kullanıyor.
Aşırı Sıcaklar ve Ruhsal Dalgalanmalar
Aşırı sıcakların genellikle göz ardı edilen bir diğer etkisi ise genel ruh hali üzerindedir. Dr. Cadar, yüksek sıcaklıkların ruh halinde ani değişikliklere, öfke patlamalarına, uyku bozukluklarına neden olabileceğini ve mevcut ruh sağlığı sorunları olan kişilerin hastaneye yatış oranlarını artırabileceğini söylüyor.
İklim Değişikliğine Karşı Savunmasız Gruplar
İklim değişikliğinin ruhsal etkileri her yaştan insanı etkilese de bazı gruplar çok daha savunmasızdır. Risk altındaki gruplar şunlardır:
- Orta yaş ve üzeri bireyler: Özellikle demans ve kalp-damar rahatsızlıkları olanlar, vücut ısılarını dengelemekte ve yardım almakta zorlanabilir.
- Düşük gelirli kişiler: Yeterli soğutma imkanlarına veya kaynaklara sahip olmayabilirler.
- Çocuklar ve gençler: Çevresel değişimlere karşı daha hassas oldukları için duygusal sıkıntı yaşama olasılıkları daha yüksektir.
- Şehirde yaşayanlar: Yoğun binalar ve yetersiz yeşil alanlar, sıcaklığın olumsuz etkilerini artırarak şehir sakinlerini risk grubuna dahil eder.
Sıcaklık Artışı ve İntihar Riski Arasındaki Korkutan Bağlantı
Dr. Cadar, sıcaklığın vücudun stres ve duygu durumunu düzenleme yeteneğini doğrudan etkilediğini belirtiyor. Ayrıca, birçok psikiyatrik ilacın vücudun kendini soğutma mekanizmasına müdahale ettiğini, bu durumun da ruhsal sorun yaşayan kişileri sıcak havalarda daha “savunmasız” hale getirdiğini ifade ediyor.
“Yüksek sıcaklıklar, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik problemleri körükleyebilirken, intihar riskinin artmasına bile sebep olabilir.” – Dr. Dorina Cadar
Londra Imperial College Grantham Enstitüsünden Neil Jennings ise bu riski somut bir veriyle ortaya koyuyor. Jennings, sıcaklıklardaki her 1 santigrat derecelik artışın intihar riskini yaklaşık yüzde 1 artırabileceğinin altını çiziyor. Ayrıca, ruhsal sorunları olan kişilerin aşırı hava olayları sırasında hayatını kaybetme olasılığının “iki ila üç kat” daha fazla olduğunu belirtiyor. Jennings, “Ruhsal sağlık, tarihsel olarak fiziksel sağlığa kıyasla daha az ilgi görmüştür,” diyerek konunun önemine dikkat çekiyor.