Dünyanın Vicdan Muhasebesi: Gazze’deki Soykırım
Dünyanın mevcut durumu ağır bir eleştiriyi hak ediyor. Atalarımızın dediği gibi dünya sadece “fani” değil, aynı zamanda “fena” bir yer haline gelmiştir. Temel bir ölçüt vardır: “Zulme rıza zulümdür, küfre rıza küfür!” Bu mantıkla, cinayete rıza gösteren bir kişi cani sayılmaz mı? Gözlerimizin önünde bir soykırım yaşanırken dünya sadece seyirci kalıyor ve gelen cılız tepkiler hiçbir işe yaramıyor.
Televizyon ekranlarında Gazze’deki çocukların bir deri bir kemik kalmış, kolları bacakları incelmiş bedenlerini görüyoruz. Bu manzaraya şahit olup da duygulanmayan birine insan demek mümkün değildir. Dünya artık ikiye ayrılmıştır: Gazze için merhamet duyan “insanlar” ve bu katliama kayıtsız kalan “tuhaf mahlûkat”. Allah’ın bizi ilk gruptan eylemesini dileriz. Bu zulme karşı direnen farklı inançlardan insanların da hidayete ermesini temenni ederiz.
Sanatın Çığlığı: Osman Suroğlu’nun Eseri
Türkiye’nin en değerli çizerlerinden Osman Suroğlu‘nun bir eseri, durumu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Kanlı, küçük bir kefene sarılmış minicik bir Gazzeli bebek, yardım için gönderilen bir un çuvalının üzerinde yatıyor. Bu kare, yaşanan trajedinin en acı özetidir. İsrail terör devleti, ‘yardım dağıtma’ bahanesiyle insanları meydanlara toplayıp üzerlerine bomba yağdırıyor ve keskin nişancılara hedef gösteriyor.
Bu durum karşısında tüm Müslümanlar olarak sorumluluk taşıyoruz. Osman Suroğlu, eserleriyle insanlığın vicdanı olup bizleri düşünmeye ve sorgulamaya davet ediyor. Ancak bu yüzlerce eser kimin umurunda? Bu resimlerin 81 ilde sergilenmesi, dünyaya duyurulması gerekirdi. Ne yazık ki, caniler 2 milyon Gazzeli’yi katlettikten sonra bizimkiler sergi açmayı düşünecek gibi görünüyor. Bu duruma sadece “Yazıklar olsun!” denir.
Geçenlerde “Eyüpsultan’ın Ebedî Sakinleri” etkinliğinde merhum mütefekkirimiz Rasim Özdenören’i andık. Bazı dostlar yaz tatili planlarını sorunca, “Netanyahu şeytanı her gün bebekleri, masumları katlederken, gece gündüz demeden çalışırken bizim tatil yapmaya hakkımız var mı? Canlarımız giderken nasıl dinlenelim?” diye cevap verdim.
Uluslararası Tepkisizlik ve Boykot Çağrısı
BM Genel Kurulu’nda güzel sözler söylendi, ancak hiçbir faydası olmadı. Bebekler açlıktan ölmeye devam ediyor. Bu toplantıyı boykot eden İsrail ve ABD, genel kurulu “teröre destek” vermekle suçlayarak yaklaşık 200 ülkeye meydan okuyor. Cumhurbaşkanımızın “Dünya beşten büyüktür” sözü ne kadar da doğru. Şimdi tüm insanlık, “Dünya, İsrail ve ABD’den büyüktür!” diye haykırmalıdır. İnsanlık, bu iki devleti hizaya getirerek ya “aziz” olacak ya da “rezil” kalmaya devam edecektir.
ABD ve İsrail Mallarına Karşı Ekonomik Direniş
Öfkemiz ve kinimiz, bebek katili Siyonist İsrail ve onun en büyük ortağı ABD‘yedir. Bu iki ülkenin tek inancı paradır. Öyleyse biz de bu silahı kullanmalıyız. ABD ve İsrail menşeli ürünleri boykot etmeliyiz. Onların ürünlerine harcadığımız her kuruşun, Gazze’deki masum bebeklere kurşun olarak döneceğini asla unutmamalıyız.
Gazze artık sadece bir şehir adı değil, bir “gaza” ve cihad sembolüdür. Bu davaya sahip çıkmayanlar, cepheden kaçanlarla eşdeğerdir. Gazze, önümüzdeki en büyük “Müslümanlık ve insanlık” imtihanıdır. Eğer bu sınavı geçemezsek, sıranın Suriye’ye, Irak’a ve hatta Türkiye’ye gelebileceğini unutmamalıyız. Dünya, terörist İsrail ve ABD ile hür dünya olarak ikiye bölünmüştür. Türkiye dışındaki 56 İslam ülkesinin sessizliği ise akıl almaz bir acizliktir.
Bursa’daki Kundakçı FETÖ’cüye Müebbet Talebi
Bursa’da ormanlarımızı yakarak kardeşlerimizin şehadetine neden olan kundakçı, bir FETÖ’cü çıktı ve suçunu itiraf etti. Ülkemizde idam cezası olmasa da, bu hainin ömür boyu hapisle cezalandırılması ve gün yüzü görmemesi gerekir. Bu tür hainlere verilecek en ağır ceza, gelecekteki olaylar için caydırıcı olacaktır. Yeşil vatanımıza sahip çıkmak hepimizin borcudur.