Siyasette ‘Çözüm Süreci’ Tartışmaları ve Sol Partilerin Duruşu
PKK terör örgütünden 30 kişilik bir grubun 11 Temmuz’da sembolik bir silah bırakma eylemi yapacağı iddialarıyla siyaset yeniden hareketlendi. Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak, Meclis’te ikinci çözüm süreci kapsamında atılması planlanan siyasi ve hukuki adımları belirlemek amacıyla bir “çözüm komisyonunun” kurulması çalışmaları ivme kazandı. Siyasetin bu sıcak gündemine ilişkin sosyalist parti temsilcileri, Cumhuriyet gazetesine önemli değerlendirmelerde bulundu.
Devrim Hareketi Sözcüsü Ercan Bölükbaşı: ‘İktidarın Niyeti Farklı’
Devrim Hareketi Sözcüsü Ercan Bölükbaşı, iktidarın bu süreci Ortadoğu’ya yönelik yeni emperyalist müdahalelere hazırlık ve içerideki konumunu güçlendirme aracı olarak kullanma niyetinde olduğunu belirtti. Bölükbaşı, “Pervin Buldan’ın ilk konuşmasındaki ‘ittifak’ ifadesinin yalnızca süreçle sınırlı olduğu açıklaması bir noktadan sonra önemini yitirir. Siyaseti seçim, savaş ya da çözüm gibi ayrı başlıklar altında değerlendirip farklı pozisyonlar almak mümkün değildir,” dedi.
Bölükbaşı, sürecin temelinde emperyalist bir müdahale olduğunu ve bölgenin yeniden şekillendirilmesini amaçladığını vurguladı. “Kamuoyunda ‘Türk-Kürt barışı’ olarak tartışılan sürece dair bir konuşmada Kürt vurgusu şaşırtıcı değil. Ancak, neredeyse eşdeğer bir biçimde yapılan Arap vurgusu, iktidarın asıl niyetini ortaya koyuyor. Aynı konuşmada ‘sınırların silikleşmesi’ ifadesinin olumlu bir şekilde kullanılması da dikkat çekicidir,” diye ekledi.
“Sürecin Kürt sorununun çözümüyle ya da silahların susmasıyla ilgisi yoktur. Asıl hedef; Suriye’nin emperyalizm lehine bölüştürülmesi, Ortadoğu’da ABD ve İsrail çıkarlarına hizmet eden bir siyasal iklimin yaratılması ve nihayetinde İran’ın ortadan kaldırılmasıdır. Barış deniyorsa bilin ki daha büyük bir savaş hazırlığı vardır. Demokrasi deniyorsa daha fazla baskı gelecektir. Masaya dahil olacak olanlar, bu karanlığın siyasi sorumluluğunu da paylaşmak durumundadır.”
HKP Genel Başkanı Nurullah Efe Ankut: ‘Bu Bir İhanet Sürecidir’
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Genel Başkanı Nurullah Efe Ankut ise süreci çok daha sert bir dille eleştirdi. Ankut, “Tayyip ve AKP’si Türkiye’ye değil, Amerika’ya çalışmaktadır. PKK-DEM-PYD-YPG de siyasi kimliğini Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı üzerine inşa etmiştir. Bu üç Amerikan kuklası parti, ABD’nin emriyle BOP’u (Büyük Ortadoğu Projesi) uygulamaya girişmiştir,” ifadelerini kullandı.
Ankut, bu sürecin sonunda Türkiye’nin bir federasyon kapsamında parçalanacağını ve anayasanın ilk dört maddesinin ortadan kaldırılacağını iddia etti. “Ülkemizi de aynen Yugoslavya, Irak, Libya, Suriye gibi parçalamak, Lübnanlaştırmak istiyorlar. Etnik temelde bölmekle yetinmiyorlar, bir de mezhepsel temelde bölmeye kalkışıyorlar. Bu ihanet sürecinden geri dönülmemesi için Meclis’i de bu vatan ve millet düşmanı suçun içine çekmeye çalışıyorlar,” dedi.
‘İhanete Ortak Olunmamalı’ Çağrısı
Ankut, başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere tüm parti ve kişilere çağrıda bulundu:
“Zerre miktarda da olsa Türkiye Cumhuriyeti’ne ve vatanına ilgi duyan diğer kişi ya da örgütlerin bu ihanete ortak olmaması gerekir. Oraya giren herkes oradan vatan satıcı, hain olarak çıkacaktır. Tarih aynen böyle kaydedecektir. Biz gerçek devrimci ve vatanseverler olduğu sürece Kuvayı Milliye geleneği değerleri ve vatan korunacaktır.”