Gazze İçin Uluslararası Vicdan Harekete Geçti
Gazze’de neredeyse iki yıldır devam eden ve insanlık vicdanında derin yaralar açan katliamlar, dünya genelinde büyük bir tepki dalgası oluşturuyor. Farklı coğrafyalardan ve organizasyonlardan gelen çıkışlar, İsrail’in işlediği suçların görmezden gelinemeyeceğini gözler önüne seriyor. Özellikle Brüksel ve Bogota‘dan yükselen güçlü sesler, İsrail’in dokunulmazlık zırhının çatladığının en net işaretleri olarak öne çıkıyor.
Avrupa Vicdanı: 58 Eski Büyükelçiden Tarihi Mektup
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği’nde görev yapmış 58 eski büyükelçi, ortak bir mektupla AB kurumlarını ve üye devletleri, İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki vahşetine karşı somut adımlar atmaya davet etti. Mektup, Brüksel’in uzun süredir devam eden sessizliğini sert bir dille eleştirirken, Avrupa’nın ahlaki otoritesini kaybetme riskiyle yüzleştiğini vurguladı.
“Bugün tanık olduğumuz şey, İsrail’in Filistin halkına karşı yürüttüğü günlük vahşet suçlarıdır; Gazze’de ve işgal altındaki Batı Şeria’da yaşanan bu tablo, sistematik bir vahşileştirme, insanlıktan çıkarma ve zorla yerinden etme kampanyasına dönüşmüştür. Sessizlik ve tarafsızlık, soykırım karşısında suç ortaklığıdır.”
Mektupta, Gazze halkının yaklaşık %10’unun İsrail bombardımanlarında hayatını kaybettiği veya ağır yaralandığı belirtilirken, hayatta kalanların ise açlık ve çökmüş sağlık sistemiyle mücadele ettiği ifade edildi. Uluslararası Adalet Divanı‘nın “soykırım riski” tespiti de bu durumun uluslararası hukuk nezdindeki ciddiyetini ortaya koydu. Eski büyükelçiler, AB’ye dokuz maddelik bir yol haritası sunarak acil eylem çağrısında bulundu. Bu plan; Gazze’ye koşulsuz insani yardım, İsrail’e silah ihracatının durdurulması ve yasa dışı yerleşimlerle ticaretin yasaklanması gibi somut adımlar içeriyor.
Latin Amerika’dan Güçlü Duruş: Bogota Konferansı Kararları
Aynı dönemde, Kolombiya’nın başkenti Bogota‘da, Kolombiya ve Güney Afrika‘nın ev sahipliğinde kritik bir uluslararası konferans düzenlendi. 30 ülkenin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, İsrail’e karşı altı maddelik bir eylem planı kabul edildi.
Bogota’da Alınan Net Kararlar:
- İsrail’e silah, mühimmat ve çift kullanımlı ürün sevkiyatı tamamen engellenecek.
- İsrail’e silah taşıyan gemilerin limanlara kabulü, yakıt ve hizmet alması engellenecek.
- İmzacı ülkelerin bandırasını taşıyan gemilerin İsrail’e askeri malzeme taşıması yasaklanacak.
- İsrail ile mevcut tüm kamu anlaşmaları yeniden değerlendirilecek ve gerekirse iptal edilecek.
- Uluslararası mahkemelerin yaptırım kararlarına eksiksiz uyum sağlanacak.
- Filistin topraklarında suç işleyenlerin, imzacı ülkelerin mahkemelerinde yargılanması için yasal altyapı oluşturulacak.
Bu plana Bolivya, Kolombiya, Küba, Endonezya, Irak, Libya, Malezya, Namibya, Nikaragua, Umman, Saint Vincent ve Grenadinler ile Güney Afrika imza atarken, Türkiye de daha sonra plana katıldığını açıkladı.
İsrail İçin Yalnızlık Dönemi Başlıyor
Konferansın ardından yayımlanan bildiri, “İsrail için dokunulmazlık dönemi sona ermiştir” mesajını net bir şekilde verdi. Hem Avrupalı diplomatların vicdani çağrısı hem de Bogota’daki kararlı duruş, İsrail’in hareket alanını giderek daraltıyor. Artık kınama mesajlarının yerini somut yaptırımlar alırken, sessiz kalmanın suç ortaklığı olduğu düşüncesi uluslararası kamuoyunda güçleniyor. İsrail hükümetinin uzun süredir dayandığı “Batı’nın desteği” söylemi, bu girişimlerle birlikte zayıflayarak stratejik bir yalnızlığa dönüşüyor. Bu kararlılık sürdürülebilirse, işgal ve katliamların son bulması için önemli bir umut doğabilir.