Türkiye’yi Sarsan Sahte Diploma Skandalı: E-İmza İle Devlet Sistemleri Hedef Alındı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü kapsamlı soruşturma, Türkiye’nin dijital altyapısını hedef alan organize bir suç şebekesini ortaya çıkardı. Hazırlanan 65 sanıklı iddianameye göre, şebeke üyeleri sahte e-imzalar üreterek Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) gibi kritik kurumların sistemlerine sızdı. Bu yolla yüzlerce kişiye sahte diploma düzenlendiği ve usulsüz atamalar yapıldığı tespit edildi.
Milyonlarca Liralık Diploma Tarifesi ve Kripto Para Detayı
İddianameye göre, sahte diplomalar için belirlenen ücretler dudak uçuklatıyor. Fiyatlar 250 bin TL’den başlayıp 2.5 milyon TL’ye kadar çıkarken, bazı ödemelerin takip edilmesi zor olan kripto para birimleri üzerinden yapıldığı belirlendi. Sanıklar arasındaki yazışmalarda “Hocam sistem aktif”, “Mezuniyet sorguda çıkıyor” gibi ifadelerin kullanılması, şebekenin ne kadar organize çalıştığını gözler önüne serdi. Skandalda adı geçen dikkat çekici isimlerden biri de Osmanlı Hanedanı mensubu Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu oldu. Osmanoğlu adına İnönü Üniversitesi Tarih Bölümü’nden sahte mezuniyet kaydı oluşturulduğu anlaşıldı.
Yüzlerce Usulsüz Atama ve Sistematik Sahtecilik
Şüpheliler, BTK Başkanı ve YÖK Daire Başkanı gibi üst düzey yöneticiler adına ürettikleri sahte e-imzalarla devletin en güvenli sistemlerine erişim sağladı. Bu yöntemle yüzlerce usulsüz akademik atama gerçekleştirildi. İddianamede sanıklar için resmi belgede sahtecilik, bilişim sistemine izinsiz erişim ve kişisel verilerin hukuka aykırı elde edilmesi gibi suçlardan 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Üniversite Mezunu Olmadan Doçent Oldular
Soruşturma, sistemdeki güvenlik zafiyetlerini ve ahlaki çöküşü ortaya koyan çarpıcı detaylar içeriyor. Depremde hayatını kaybeden bazı kişilerin YÖK kayıtları silinerek, bu kişilere ait diplomaların başkalarına pazarlandığı tespit edildi. Gerçek kamu personelinin kimlik ve fotoğrafları kullanılarak sahte e-imzalar üretildi. Bu yolla, üniversite mezunu olmayan kişilerin doçent yapıldığı ve not ortalamaları yükseltilerek haksız akademik terfiler sağlandığı belirlendi.
Skandalda Adı Geçen Kurumlar ve Sahte Mezunlar
Şebekenin hedef aldığı kurumlar arasında Anadolu, Yıldız Teknik, ÇOMÜ, İnönü, Mersin, Uludağ, Atatürk, Erciyes ve Ağrı İbrahim Çeçen üniversiteleri ile BTK ve YÖK gibi toplam 14 kurum bulunuyor. Organize yapı, bu kurumlar üzerinden yüzlerce kişiyi yasa dışı yollarla mezun gösterdi.
- M.G. – Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olarak gösterildi.
- Z.K. – Hem Yıldız Teknik hem de Atatürk Üniversitesi’nden sahte mezuniyet kaydı oluşturuldu.
- A.A. – Selçuk Üniversitesi ön lisans mezunuyken, Atatürk Üniversitesi inşaat mühendisi yapıldı.
- Ö.B. – Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunu gibi kaydedildi.
- Z.G. – Not ortalaması (AGNO) 2.53’ten 3.05’e çıkarıldı.
- İ.C.E. – Çok sayıda kamu görevlisi adına sahte e-imza ürettiği tespit edildi.
Osmanoğlu Dosyası Ayrıldı: Soruşturma Devam Ediyor
İddianamede adı geçen Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu‘nun, İnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden sahte mezuniyet kaydı ile YÖK sistemine dahil edildiği belirtildi. Ancak YÖK tarafından gönderilen resmi yazıda, Osmanoğlu’na ait hiçbir öğrenci kaydı veya mezuniyet belgesine rastlanmadığı ifade edildi. Osmanoğlu’nun hakkındaki soruşturma tamamlanmadığı için dosyası bu davadan ayrıldı.
“Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu hakkında soruşturma işlemleri tamamlanmadığından bu kısımda gösterilmemiştir. Soruşturma tamamlandığında, yeterli delile ulaşılması halinde birleştirme talepli kamu davası açılacaktır.”
Yargılama Başlıyor ve Dijital Güvenlik Alarmı
Sanıklar, nitelikli dolandırıcılık ve suç örgütü kurma gibi ağır suçlamalarla Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. Bu soruşturma, basit bir sahtecilik vakasının ötesinde, Türkiye’nin dijital güvenlik altyapısına yönelik organize bir saldırı olduğunu kanıtlıyor. Yaşananlar, akademik ve kamu sistemlerinin bütüncül bir denetimden geçirilmesi gerektiğini acı bir şekilde ortaya koymaktadır.