Kiralarla yarışır seviyelere ulaşan aidatlar, şeffaflıktan yoksun harcamalar ve çözümsüz kalan yönetim problemleri, konut sakinlerini isyanın eşiğine getirdi. Durum, özellikle çok sayıda konutun bulunduğu devasa sitelerde içinden çıkılmaz bir hal almış durumda. Kat malikleri mevcut yönetimden memnun olmasalar bile, yeni bir seçimin yapılamıyor veya yönetim değişikliğinin başarılamıyor olması, mevcut sıkıntıları daha da artırıyor.
Konut sakinlerinin şikayetlerinin odağında iki ana mesele öne çıkıyor: Aidat bedellerine yansıtılan aşırı artışlar ve site idaresinin gerçekleştirdiği harcamalara dair şeffaf bir bilgilendirme yapılmaması.
**“Yönetimlerde Mafyavari Yapılanmalar Ortaya Çıktı”**
Konunun ciddiyetine vurgu yapan Hukukçu Zeki Arıtürk, durumu şu sözlerle değerlendirdi:
“Bu problemler, özellikle son dönemde devasa konut komplekslerinin çoğalmasıyla çok daha belirgin bir nitelik kazandı. Bu alandaki rantı gören ve yönetimleri adeta zapt eden, hatta mafyavari metotlar kullanarak koltuklarını koruyan çıkar grupları türedi. ‘Güvenlik için şu kadar, temizlik için bu kadar masraf yapıldı’ gibi beyanlar olsa da, bu harcamaları denetleyen hiçbir mekanizma bulunmuyor. Halihazırda mecliste bu meseleye ilişkin bir yasal düzenleme üzerinde çalışılıyor. Bu düzenleme yasalaşırsa, durumun kontrol altına alınması mümkün olabilir. Tersi bir senaryoda ise, mahkemelerdeki dava dosyalarının sayısı katlanarak artacak ve bu yığılma bir çığa dönüşebilir.”
**Vatandaşlar Ne Düşünüyor?**
Yaşadıkları sıkıntıları dile getiren bir site sakini durumu şöyle özetledi:
“İnsanlar yönetimi devralabilmek için adeta birbiriyle rekabet halinde. Mülk sahipleri üzerinde ‘Oylamada kiracılar değil, ev sahipleri yer alsın’ şeklinde bir baskı kuruluyor. Seçimler yapılsa dahi, oy toplama aşamaları hakkaniyetli bir şekilde işlemiyor. Belge olarak faturalar sunuluyor ancak bu tür belgeleri temin etmek güç bir iş değil. Dolayısıyla bu faturaların ne derece güvenilir olduğu büyük bir soru işareti.”
Farklı bir konut sakini ise benzer bir durumu şu sözlerle aktardı:
“Bir firma gelip yönetimi üstleniyor, havuz ve ısınma gibi kalemler adı altında para topluyor ve bir süre sonra sırra kadem basıyor. Hemen peşinden farklı bir firma ortaya çıkıyor ve süreç aynen tekrarlanıyor. Nihayetinde duruma bir kayyumun el koyması gerekti. Onlar da ellerindeki bir belgeyle ısınma masrafını ve havuz giderini sıralıyor, fakat bu listenin altı tamamen dayanaksız. Ne bir denetim mekanizması var ne de hesap soran bir merci.”
**Acil Çözüm Talebi**
Kat maliklerinin beklentisi oldukça açık: Site yönetimlerinin çok daha katı bir denetime tabi tutulması, yapılan tüm masrafların şeffaflıkla paylaşılması ve seçim süreçlerinin adil ve şeffaf bir ortamda gerçekleştirilmesi. Bu sorunların çözümü için beklenen yasal düzenlemelerin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi umuluyor.