Türkiye’nin Yeni İklim Kanunu: Şirketleri ve Sektörleri Neler Bekliyor?

Türkiye’nin Yeşil Dönüşüm Yol Haritası: Yeni İklim Kanunu

Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede tarihi bir adım atarak 9 Temmuz 2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan İklim Kanunu‘nu yürürlüğe koydu. Kanunun temel amacı, Türkiye’nin yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda kapsamlı bir dönüşüm başlatmaktır. Bu yasal düzenleme, sanayiden tarıma, enerjiden ulaşıma kadar pek çok sektörde çevreye duyarlı politikaların zorunlu hale gelmesini sağlıyor.

Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve Yaptırımlar

Kanunun en kritik unsurlarından biri, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) olarak öne çıkıyor. Bu sistemle birlikte, büyük ölçekli üretim yapan işletmelerin faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı salımları için izin almaları ve bu izinleri devlete teslim etmeleri zorunlu kılındı. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen işletmeleri ciddi yaptırımlar bekliyor:

  • Emisyon raporu sunmayan veya izinsiz faaliyet gösteren işletmelere milyonlarca liralık cezalar kesilecek.
  • Uygulanacak cezaların üst sınırı ise 50 milyon TL olarak belirlendi.

Bu sistem, çevreyi kirleten şirketlerin bunun maliyetini üstlenmesini sağlarken, temiz üretim yapanları ise ödüllendirerek sanayide rekabetçi ve çevreci bir yapı oluşturmayı hedefliyor.

Yeşil Yatırımlara Finansal Destek

İklim Kanunu’nun finansal altyapısı da yeşil dönüşümü destekleyecek şekilde kurgulandı. Emisyon Ticaret Sistemi’nden elde edilecek gelirler, doğrudan iklim değişikliğiyle mücadele ve yeşil dönüşüm projelerine aktarılacak. Bu kaynakların %10’u ise “adil geçiş” projeleri için kullanılacak. Ayrıca, yeşil yatırımları teşvik etmek amacıyla çeşitli finansal araçlar devreye alınacak:

  • Sigorta ve hibe destekleri
  • Düşük faizli krediler
  • Yeşil tahvil ve bono ihraçları

Yerel İklim Eylem Planları

İklimle mücadele sadece merkezi yönetimle sınırlı kalmayacak. Yasa uyarınca her ilde vali başkanlığında bir İklim Kurulu oluşturulacak. Bu kurullar, illerin kendi coğrafi ve ekonomik özelliklerine uygun yerel eylem planları hazırlayacak. 2027 yılına kadar tamamlanması hedeflenen bu planlarla, kararların yerel ihtiyaçlara göre alınması sağlanacak.

Sıkça Sorulan Sorular ve Yanıtları

Yeni düzenlemeyle ilgili kamuoyunda merak edilen bazı konular bulunuyor. İşte o sorular ve yanıtları:

Vatandaştan Karbon Vergisi Alınacak mı?

Hayır. Kanun, bireylerden veya hanelerden doğrudan bir karbon vergisi alınmasını öngörmüyor. Düzenleme, yalnızca büyük ölçekli endüstriyel tesisleri ve şirketleri kapsamaktadır.

Kömür ve Petrol Tamamen Yasaklanıyor mu?

Hayır. Kanun, fosil yakıtların bir anda yasaklanmasını içermiyor. Ancak, güneş, rüzgâr ve hidrojen gibi temiz enerji kaynaklarının kullanımı teşvik edilerek fosil yakıtlardan kademeli ve dengeli bir geçiş süreci planlanıyor.

“Yapay Gıda Gelecek, Tarım Bitecek” İddiası Doğru mu?

Hayır. Bu iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Kanun, tam aksine organik tarımı, yerli üretimi ve sürdürülebilir hayvancılığı koruyarak çiftçiyi ve gıda güvenliğini desteklemeyi amaçlamaktadır.

Kanunun Diğer Önemli Etkileri

İklim Kanunu, sadece emisyonları azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda toplumsal bir dönüşümü de hedefliyor. Bu kapsamda afetlere karşı erken uyarı sistemleri kurulacak; sel, kuraklık ve orman yangınlarına karşı hazırlık seviyesi artırılacak. Okullarda çevre bilinci dersleri verilirken, üniversitelerde yeşil mesleklere yönelik yeni bölümler açılacak. Ayrıca, Türkiye Yeşil Taksonomisi sistemi ile hangi yatırımın çevre dostu olduğu net bir şekilde belirlenerek hem yerli hem de yabancı yatırımcıya güvenli bir zemin sunulacak.