Memur Maaş Pazarlığı Alevlendi: Bir Yanda Müzakere, Diğer Yanda Simitli Protesto

Toplu Sözleşme Masası Kuruldu: Müzakereler ve Protestolar Başladı

Kamu personelinin maaş ve sosyal haklarını belirleyecek olan toplu sözleşme görüşmeleri, hizmet kollarındaki ön müzakerelerle resmen başladı. Bir yanda Memur-Sen konfederasyonu hükümetle masaya otururken, diğer yanda KESK ve diğer sendikalar, taleplerini dile getirmek için alanlarda protesto düzenliyor.

Geçtiğimiz dönemde, koruyucu giyim malzemesi yardımlarının nakdi olarak kartla verilmesi, Sayıştay’ın “kamu zararı” tespiti sonrası sorun yaratmıştı. Memurlardan geri istenen bu tutarlar, Meclis’te yapılan yasal düzenleme ile affedilmişti. Bu yılki görüşmelerde ise sendikalar, bu yardımın “ayni” yani ürün olarak verilmesini talep ediyor. Bu düzenleme ile yardımın tekrar nakdi olarak verilmesinin önüne geçilmesi hedefleniyor.

Görüşme Takvimi ve Hükümetin Teklifi

Görüşme takvimine göre, 6-7 Ağustos tarihlerinde genele ilişkin tekliflerin ön müzakeresi yapılacak. Hükümetin memur zam teklifini ise 16 Ağustos’ta sunması bekleniyor. Görüşmelerde 11 hizmet kolunun 10’unda Memur-Sen’e bağlı sendikalar yetkili olurken, sadece kültür ve sanat hizmetleri kolunda Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Kültür Sanat-Sen masada yer alıyor.

Sendikaların Talepleri Neler?

Diyanet-Sen’in Öne Çıkan Talepleri

Diyanet ve vakıf hizmet kolunda yetkili olan Memur-Sen’e bağlı Diyanet-Sen, toplu sözleşme masasına şu taleplerle oturdu:

  • Din görevlilerine ödenen fazla çalışma ücretlerinin 8 kata çıkarılması.
  • Ramazan ayındaki fazla çalışmalarda esneklik sağlanması ve zorunlu izinlerin fiili çalışmadan sayılması.
  • Din görevlileri için hafta tatilinin 2 güne çıkarılması.
  • Kuran kursu öğreticilerinin, öğretmenlerin sahip olduğu haklardan yararlandırılması.
  • Din görevlilerine yapılacak giyecek yardımının 10 kat artırılması.
  • Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nda Diyanet personeline ikramiye ödenmesi.

Bakanlık Önünde ‘Alternatif’ Masa ve Eylemler

Görüşmeler devam ederken, KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde “alternatif toplu sözleşme masası” kurarak bir protesto eylemi gerçekleştirdi. KESK üyeleri, “Sefalete teslim olmayacağız”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” ve “Vergide, ücrette adalet istiyoruz” gibi sloganlar attı.

KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, yaptığı açıklamada, “AKP’nin işçi düşmanı politikalarına karşı mücadelemizi her geçen gün artırarak sürdürüyoruz. Grev kararı işçilerin yasal hakkıdır; ertelenemez, gasp edilemez,” ifadelerini kullandı.

Karagöz, hiçbir kamu emekçisinin maaşının yoksulluk sınırının altında kalmaması gerektiğini vurgulayarak, maaşların 85 bin TL olan yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını talep ettiklerini belirtti. Ayrıca, Ocak 2026 itibarıyla en düşük kamu çalışanı maaşının 100 bin TL üzerine çıkarılması, birinci dereceye gelen tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmesi ve gelir vergisinde ilk dilimin %10’a düşürülmesi gibi talepleri sıraladı.

Emeklinin ve Çalışanın Feryadı

Karagöz, kamu çalışanlarının emeklilik kaygılarına dikkat çekerek, “Çalışanlar, ‘Emekli olduğumda çocuklarımızı okutamayacak mıyız?’ diye soruyor. Kamu çalışanlarına ve emeklilere bu yoksulluğu yaşatanları protesto ediyoruz,” dedi.

‘Simitli, Ayranlı’ Protesto

Devlet Memurları Sendikası da bakanlık önünde simit ve ayranlarla sembolik bir protesto düzenledi. Genel Başkan Tuncay Cengiz, elinde simit ve ayranla yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Devletimizin memurlara vermiş olduğu yemek yardımı maalesef bugünlerde sadece bir simit ve bir ayran alabiliyor. İçinde bulunduğumuz durum bu. Giyecek yardımı olarak verilen 90 lira ile bir çorap dahi alamazsınız. Hem güncel yiyecek yardımı hem de güncel bir giyim yardımı istiyoruz.”