Giyilebilir Teknolojiler Sağlık Takibinde Yeni Bir Dönem Başlatıyor
Üniversiteden yapılan bir açıklamaya göre, giyilebilir sağlık teknolojileri, kronik rahatsızlıkların izlenmesinden ani sağlık krizlerinin önlenmesine kadar geniş bir yelpazede devrim yaratıyor. Bu cihazlar, artık yalnızca sporcular için değil, sağlık riski taşıyan bireyler için de hayati bir rol oynuyor.
Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Sarper Kara, bu teknolojilerin bireylerin yaşam kalitesini artırma potansiyeline dikkat çekti.
“Kalp hastalıkları, diyabet, parkinson ve depresyon gibi çok sayıda sağlık sorununda erken belirti tespiti, artık bileğimizde taşıdığımız küçük cihazlarla mümkün olabiliyor. Kalp ritmi, glikoz seviyesi ve solunum gibi yaşamsal verileri anlık olarak izleyen bu cihazlar, sağlık hizmetlerini daha kişiselleştirilmiş, erişilebilir ve etkili hale getiriyor.”
Hangi Hastalıklarda Erken Sinyal Veriyor?
Sarper Kara, giyilebilir cihazların sunduğu avantajların altını çizerek, özellikle bazı durumların önceden fark edilebildiğini vurguladı. Bu cihazlar sayesinde erken teşhis edilebilen başlıca rahatsızlıklar şunlardır:
- Atriyal fibrilasyon
- Uyku apnesi
- Glikoz dengesizlikleri
- Parkinson hastalığı (titreme ve hareket paternleri takibiyle)
Kara, bazı modellerin kalp ritminin yanı sıra titreme, hareket desenleri ve oksijen seviyesini izleyerek parkinson gibi nörolojik hastalıkların ilk sinyallerini yakalayabildiğini belirtti.
Cihaz Seçiminde Güvenilirlik ve Klinik Onay Önceliğiniz Olsun
Bu teknolojilerin etkinliğinin doğrudan sensör kalitesine bağlı olduğunu belirten Kara, tüketicileri bilinçli olmaya davet etti. Piyasada bulunan bazı cihazların, Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ya da Avrupa Birliği’ne Uyum (CE) gibi uluslararası otoritelerden onay alarak “tıbbi cihaz” statüsünde olduğunu aktardı.
Kara, her cihazın tıbbi bir değerlendirme yeteneğine sahip olmadığını, bu nedenle kullanıcıların ürün seçerken klinik geçerliliği kanıtlanmış modelleri tercih etmelerinin kritik olduğunu ifade etti. Ayrıca, cihazlardan elde edilen verilerin doğru yorumlanmasının önemine değinerek şu uyarılarda bulundu:
“Yalnızca cihaz ekranındaki sayılara bakarak bir sağlık durumu hakkında karar vermek yanıltıcı olabilir. Veriler, mutlaka bir sağlık uzmanı tarafından yorumlanmalı.”
Giyilebilir Teknolojiler Hasta-Doktor İlişkisini Dönüştürüyor
Giyilebilir teknolojilerin hasta ile doktor arasındaki ilişkiyi yeniden şekillendirdiğini ifade eden Kara, bu cihazlar sayesinde hastaların doktorlarına haftalık veri raporları sunabildiğini ve bunun da daha kapsamlı değerlendirmelere olanak tanıdığını söyledi.
Kara, “Eskiden doktor yalnızca randevu anında hastayı değerlendirirken, şimdi hasta, haftalar boyunca topladığı verileri doktora sunabiliyor. Bu da çok daha kişiselleştirilmiş ve doğru tedavi planlarının yapılmasını mümkün kılıyor,” dedi. Ancak bu yeni dijital dinamiğin bazı zorlukları da beraberinde getirdiğini ekledi: “Bazı hastalar her küçük anormalliği doktora taşıyarak gereksiz endişeye kapılabiliyor. Ya da doktorlar, cihazların sağladığı büyük veri yığınıyla nasıl başa çıkacağını bilemiyor. Bu nedenle hem hastaların hem de hekimlerin bu yeni dijital ilişkiye uyum sağlaması gerekiyor.”
Toplum Sağlığı İçin Uzun Vadeli Bir Yatırım
Sarper Kara, bu teknolojilerin bireysel bir harcama gibi görünse de uzun vadede toplum sağlığına önemli katkılar sunma potansiyeli taşıdığını kaydetti. “Erken teşhis, hastalık ilerlemeden müdahale edilmesini sağlar. Bu durum, hem hasta sağlığını korur hem de sağlık sisteminin mali yükünü azaltır,” diyerek konunun ekonomik boyutuna da dikkat çekti. Cihazların birçoğunun hala yüksek fiyatlı olduğunu ve erişilebilirliğin sınırlı olduğunu belirten Kara, daha uygun fiyatlı ürünlerin piyasaya sürülmesinin bu teknolojinin daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA