Antalya’daki Tarihin Bekçileri: Selge Antik Kenti’ni Yaşatan Yörükler

Selge Antik Kenti: Torosların Eteklerinde Yörüklerin Koruduğu Tarih

Antalya’da, Toros Dağları‘nın görkemli eteklerinde ve Köprülü Kanyon Milli Parkı sınırları içinde yer alan Selge Antik Kenti, Anadolu’nun zamana meydan okuyan eşsiz yerleşimlerinden biri olarak öne çıkıyor. Yaklaşık 2 bin yıllık bir geçmişe sahip olan bu antik kent, tiyatrosu, akropolisi, agorası ve sütunlu caddeleriyle her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti kendine çekiyor.

Bölgenin doğal koruyuculuğunu ve gönüllü rehberliğini ise Altınkaya Mahallesi‘nde yaşayan Yörükler üstleniyor. Ziyaretçilere tarihin izlerini anlatan mahalle sakinleri, aynı zamanda el işi ürünler ve yöresel lezzetler satarak geçimlerini sağlıyor. Rafting ve safari turlarıyla bölgeye gelen ziyaretçiler, Selge’de tarihle iç içe bir deneyim yaşarken, köylülerin sıcak misafirperverliğiyle karşılaşıyor.

Safari Turları ve Artan Turist İlgisi

Köprüçay üzerinde yapılan rafting turlarına katılan turistler, cip ve buggy safari ile Tazı Kanyonu, Adam Kayalar ve Selge Antik Kenti‘ni kapsayan doğa ve tarih turlarına büyük ilgi gösteriyor. Altınkaya Mahallesi sakinleri de bölgeye gelen turistleri en iyi şekilde ağırlamak için adeta seferber oluyor.

Bölge Yıllık Ortalama 1,5 Milyon Turist Ağırlıyor

Beşkonak bölgesinde turistik faaliyetler yürüten işletme sahibi Mehmet Taş, Selge Antik Kenti ve çevresinin son yıllarda safari turlarının vazgeçilmez bir rotası haline geldiğini belirtti.

“Safari turlarımızda Tazı Kanyonu, Adam Kayalar ve Selge Antik Kenti’ne gezi düzenliyoruz. Bölgemizde toplam 85 işletme faaliyet gösteriyor. Günlük hafta içi 5-6 bin, hafta sonu ise 10 bin civarında ziyaretçi ağırlıyoruz.”

Taş, bölgeye en çok Rus, Alman ve yerli turistlerin rağbet ettiğini ifade ederek, yıllık ortalama 1,5 milyon turiste hizmet verdiklerini kaydetti. Bölgede rehberlik yapan Arlin Abduraımov ise Selge’yi “Mini Kapadokya” olarak tanımladıklarını ve bölgenin her geçen gün daha fazla ilgi gördüğünü vurguladı.

“Fotoğraf ve video çekiyorlar, buraya gelen herkes bölgeye hayran kalıyor. Sezonda günlük 300-400 kişiyi ağırlıyoruz.”

Tura katılan Rus turist Tyrina Ann ise bölgeye hayranlığını şu sözlerle dile getirdi:

“Tur çok güzel, çok beğendik ama sıcaktan yorulduk. Tazı Kanyonu, Adam Kayalar ve Selge Antik Kenti’ni gezdik. İnternetten fotoğraflarına bakmıştık ama burası gözle daha güzelmiş. Memnun kaldık.”

Antik Kentin Yörük Koruyucuları

Antik tiyatronun hemen yanı başında evi bulunan Recep Dalka, Selge Antik Kenti ile iç içe yaşadıklarını ve buranın doğal koruyuculuğunu üstlendiklerini anlatıyor.

“Yörük asıllıyız, asırlardır buradayız. Eskiden hayvancılık yapıyorduk. 1980’li yıllardan sonra turizm başladı. Şimdi geçimimizi buraya gelen turistlere bir şeyler satarak sağlıyoruz. Antik tiyatromuz var, görmeye değer. Burada nekropol, akropolis, sütunlu cadde, tapınak ve kilise kalıntıları da mevcut. Misafirler buraya safari turlarıyla geliyor, biz de onlara hizmet ediyoruz.”

Selge Antik Kenti’nin yanında el işi bebek satarak harçlık kazanan lise öğrencisi Sümeyye Nergis, “Gelen turistlere İngilizce, Rusça, Almanca bildiğimiz kadar anlatıp, sattığımız ürünlerden okul harçlığımızı çıkarıyoruz,” diye konuştu. Mahalle sakini Durdu Çelik ise su kıtlığı nedeniyle hayvancılık ve çiftçiliğin azaldığını, bu nedenle turizmin tek geçim kaynağı haline geldiğini belirtti.

“Bu köyde doğup büyüdük. Eskiden hayvancılıkla geçinirdik ama su sıkıntısı nedeniyle artık turizmden kazandığımızla geçim sağlıyoruz. Boncuk, incik, kaşık, bebek örüp satıyoruz. Köyümüzde 170 hane var. Başka gelir kaynağımız yok.”