İttifak Ortağından Hükümetin Zam Teklifine Veto: ‘Kabul Edilemez Rakamlar’

Hükümetin, 600 bin kamu çalışanını kapsayan zam teklifi, işçi sendikaları tarafından reddedildi. Teklife göre, 2025 yılının ilk altı ayı için yüzde 16, ikinci altı aylık dönemi için ise yüzde 8’lik bir artış öngörülüyordu. Cumhur İttifakı bileşenlerinden BBP’nin lideri Mustafa Destici, hükümetin sunduğu bu oranların kabul edilemez olduğunu belirterek, rakamların yükseltilmesi yönünde bir çağrı yaptı.

Partisinin Genel Merkezi’nde gerçekleştirdiği bir basın toplantısında konuya değinen Destici, “Yaklaşık 600 bin kamu personelinin ücret artışını şekillendirecek olan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü müzakereleri devam etmektedir. Yetkili sendikalar, kamu emekçilerinin maaşlarına birinci yılın ilk yarısı için yüzde 16, ikinci yarısı için yüzde 8 zam önerildiğini duyurdular. Bu teklifi kabul etmeyeceklerini haklı bir şekilde deklare ettiler. Biz de bu oranların kabul edilebilir olduğuna kesinlikle inanmıyoruz. Bu rakamların işçimizi ve emekçimizi ferahlatacağına ya da refaha erdireceğine ihtimal vermiyoruz. Hatta normal yaşamlarını sürdürebilecekleri bir seviyede dahi olmadığını değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Destici, Türk-İş ve Hak-İş’in ortak taleplerini de gündeme getirerek, “Sendikaların ortak talebi, en düşük günlük ücretin bin 800 liraya çıkarılmasıdır” dedi. Destici, sözlerine şöyle devam etti: “Bu artışın ardından ilk 6 ay için yüzde 50, ikinci, üçüncü ve dördüncü 6 aylık periyotlar için yüzde 25’er zam ve bunlara ek olarak yüzde 10 refah payı talep ettiler. Biz, çalışanların haklarının noksansız bir şekilde teslim edilmesinden yanayız. Bu doğrultuda, Türkiye’nin mevcut koşullarını analiz ederek vardığımız netice şudur: Hükümetin işçi sendikalarımıza sunduğu öneri, kesinlikle makul değildir.”

Büyük Birlik Partisi’nin konuya ilişkin önerisini de paylaşan Destici, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Büyük Birlik Partisi olarak olması gerekenin son derece açık ve net olduğunu düşünüyoruz; gerçekleşmiş ya da gerçekleşmesi beklenen enflasyon oranının üzerine yüzde 10’luk bir refah payı eklenerek bu sözleşmenin imzalanmasıdır. Türkiye’de enflasyon tek haneli rakamlara gerileyinceye kadar asgari ücretin senede en az iki defa belirlenmesi zorunludur. Asgari ücretlinin kazancından kesinti yapılması asla tasvip edilebilir bir durum değildir.”