Çağla Tuğaltay Cinayetinde 25 Yıllık Sır Perdesi Aralanıyor
Kamuoyunun hafızasında derin izler bırakan ve yıllardır aydınlatılamayan Çağla Tuğaltay cinayeti dosyası, gelişen teknoloji ve yeni soruşturma teknikleriyle yeniden açıldı. 25 yıl önce İstanbul Fulya’da vahşice katledilen lise öğrencisi Çağla’nın katilinin bulunması için umutlar yeniden yeşerdi.
Vahşetin Günü: 5 Haziran 2000
Tarihler 5 Haziran 2000‘i gösterdiğinde, lise öğrencisi Çağla Tuğaltay, okuldan evine saat 16.40 sularında dönmüştü. Genç kız, okul formasını dahi çıkarmaya fırsat bulamadan, evine giren kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce boğazı kesilerek hayattan koparıldı. Bu trajik olay, o günden beri Türkiye’nin kanayan yaralarından biri olmaya devam ediyor.
Olay Yerindeki Eşleşmeyen Deliller
Cinayetin hemen ardından başlatılan titiz soruşturmada, olay yeri inceleme ekipleri mutfakta kritik delillere ulaştı. Katilin kimliğine ışık tutabilecek 3 adet yabancı parmak izi tespit edildi. Ancak o dönemdeki teknoloji ve veri tabanları, bu izlerin kime ait olduğunu ortaya çıkaramadı. Ayrıca, Çağla Tuğaltay’ın tırnakları arasında bir erkeğe ait olduğu belirlenen DNA örnekleri ve apartman girişinde bulunan bir kan lekesi de önemli deliller arasındaydı. Ne var ki, bugüne dek yapılan tüm karşılaştırmalarda bu biyolojik kanıtlardan da bir sonuç alınamadı.
Uluslararası Soruşturma: Katil 196 Ülkede Aranacak
Cinayet Büro Amirliği ekipleri, İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız’ın özel talimatıyla bu yıl dosyayı yeniden ele alarak kapsamlı bir çalışma başlattı. Soruşturmadaki en önemli gelişme ise delillerin uluslararası alanda taranması kararı oldu. Asayiş Şube Müdürlüğü’nün talebini değerlendiren Cumhuriyet Savcılığı, olay yerinden elde edilen parmak izi ve DNA bulgularının İnterpol veri tabanında taranmasına onay verdi. Bu kararla birlikte, katile ait olduğu düşünülen deliller, İnterpol’e üye tam 196 ülkenin suçlu kayıtlarıyla karşılaştırılacak ve 25 yıllık faili meçhul dosyanın aydınlatılması hedefleniyor.