Gazze’de Bilanço Ağırlaşıyor: İsrail’in Son 24 Saatteki Saldırılarında 119 Filistinli Öldü

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in bölgeye yönelik aralıksız saldırılarına ilişkin güncel verileri kamuoyuyla paylaştı. Yapılan yazılı açıklamada, son 24 saat içinde yaşanan can kayıplarının ve yaralanmaların endişe verici boyutlara ulaştığı vurgulandı.

Son 24 Saatte Yüzlerce Can Kaybı ve Yaralı

Bakanlığın açıklamasına göre, İsrail ordusunun son 24 saatteki yoğun saldırıları neticesinde Gazze Şeridi’ndeki hastanelere 119 ölü ve 866 yaralı daha getirildi. Bakanlığa bağlı “İhbar ve Kayıp Kişiler Dosyası Takip Komisyonu” tarafından yapılan incelemeler sonucunda, daha önceki saldırılarda hayatını kaybeden 290 kişinin daha kimliklerinin teyit edildiği ve bu rakamın genel bilançoya eklendiği belirtildi.

Ateşkesin Bozulmasından Sonraki Durum

İsrail ordusunun, 19 Ocak’ta sağlanan ateşkesi ihlal ederek 18 Mart’tan bu yana sürdürdüğü saldırılarda toplam 9 bin 350 Filistinlinin yaşamını yitirdiği ve 37 bin 547 kişinin de yaralandığı ifade edildi.

Vicdan Çağrısı ve Yardım Noktası Saldırıları

Bölgedeki insani kriz derinleşirken, 1000 İsrailli sanatçının Gazze için vicdan çağrısı yaptığı bilgisi de paylaşıldı. Diğer yandan, 27 Mayıs’tan itibaren İsrail-ABD destekli “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından kurulan sözde yardım dağıtım noktalarına yönelik sistematik saldırılarda 1.487 kişinin öldürüldüğü ve 10.578 kişinin yaralandığı kaydedildi.

Açlık Krizi Derinleşiyor

İsrail’in ablukası altında büyük bir kıtlığın yaşandığı Gazze Şeridi’nde, son 24 saat içinde 6 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybettiği açıklandı. Bu son kayıplarla birlikte, bölgede açlık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı, 93’ü çocuk olmak üzere 175’e yükseldi.

7 Ekim’den Bu Yana Toplam Bilanço

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin toplam sayısının 60 bin 839’a, yaralı sayısının ise 149 bin 588’e ulaştığı bildirildi. Açıklamada ayrıca, enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu ve gerçek can kaybının çok daha yüksek olabileceğinden endişe edildiği vurgulandı.